Tofaş arka arkaya aldığı iki galibiyetle hakikaten önemli bir iş başardı. Önce Ülker'i, hemen arkasından da Tuborg'u devirerek ligin zirvesini sarstılar, hem de bulundukları en alt sıradan. Ömer, Atıl ve Melih gibi oyuncuların canını dişine takan mücadelesiyle basketbolumuz adına önemli şeyler ispatladığını düşünüyoruz 'yüzde yüz yerli' Tofaş'ın. Hakan Demirel'e de dikkat; etkili ve cesur bir oyun kurucu yetişiyor. Oysa Tuborg'un, Ülker'in başına gelenden alabileceği önemli bir ders ve sıkı sıkıya sarılınması gereken bir puan avantajı var idi. Ligin dikkati çeken oyuncuları arasına çoktan yükselen Barış Özcan'ın dışında fazla etkili olamadılar ve çok çekişmeli geçen karşılaşmada galibiyeti Tofaş kadar hak etmediler açıkçası. Birkaç haftadır İzmir ekibinin saha içi organizasyon sıkıntılarına dikkati çekmekte idik. Hakan'ın zaman zaman araya sıkıştırdığı üçlükler bu zafiyeti kamufle etse de oldukça iyi bir kadroya sahip Tuborg'un potansiyeli ölçüsünde oynamadığı bir gerçek. Hem de ligin dışında önlerinde FIBA Europe Cup gibi bir hedef daha var iken. Liderlik koltuğunda Efes var. Harun'un grip olmasından da istifade ederek Aras İTÜ'yü bu sezon gördüğü an yüksek fark ile bombardıman eden Efes'i bu özelliği ile takdir etmek gerekiyor, son derece profesyonel bir yaklaşımla öne geçtikten sonra hiç gevşemiyorlar. Ligin en fazla sayı farkı kategorisi için yanlarına yaklaşabilecek başka bir takım göremiyoruz. Valentin ve diğer bir iki genç oyuncunun forma şansı bulması olumluydu. Tuborg'u yenilmesiyle ikinciliği kapan Ülkerspor, çok sıkıntılı bir dönem geçirmesine rağmen avantajlı; bir de G.Saray'ı yenince rahat bir nefes alma imkanı buldular. 15 sayılık farka bakıp Ülker'in toparlandığı henüz söylenemez, çünkü G.Saray oldukça etkisizdi. Yavaş yavaş çıkışını sürdüren Beşiktaş ilk defa ilk üçe girdi. Liderin sadece bir mağlubiyet arkasında olmaları vesilesiyle üçüncülükle yetinmeyeceklerini de ilan etmekteler. El Amin'in tribünleri de ateşleyen skorer oyunuyla Tekel engelini aşarken pek zorlanmadılar açıkçası. Hüseyin Demiral'ın dönüşüyle pota altında güç kazandılar. Pınar Karşıyaka son haftaların formda ekibi Büyük Kolej'i çekişmeli bir maçın ardından devirirken Darüşşafaka Telekom'u kendi evinde vurup belki de beklemediği bir avantaj yakaladı. Bu mağlubiyeti Telekom da beklemiyordu kuşkusuz; sezon başından beri sergiledikleri istikrarsız oyun ve zaman zaman mücadele kategorilerinde son derece yetersiz kalmaları coach Ercüment Sunter'in istifasını getirdi.