F.Bahçe'yle 2 yıllık sözleşmesi bu sezon sonu bitecek olan Roberto Carlos, "Son durak F.Bahçe" demiş. Buna benzer bir açıklamayı da Aragones yapmış; "F.Bahçe'den sonra futbolu bırakacağım..." F.Bahçe, Kocaelispor'un ardından Süper Ligin en yaşlı takımı durumunda. En yıldızı Alex bile 32 yaşında... Yani o da Türkiye'deki kariyerinin son yılını yaşıyor artık. İyi futbolcu, iyi antrenör olmak değildir zor olanı... Yerlerde sürünmeden, rezil olmadan, zirvede bırakabilmektir en önemlisi. Rahmetli Metin Oktay'ı hatırlayın. "Taçsız kral" bir gazetenin, "Krallar palyaço olamaz" manşetinden sonra futbolu bırakma kararı vermişti. Evet, krallar palyaço olmamalı. Ama şimdiki oyuncular için en önemli şey para. Önce yeteneklerini, özelliklerini sonra tecrübesini satıyor. En sonunda da ismini satmak için uğraş veriyor. Aragones ve Roberto Carlos'un durumu aynen budur. Sarı-lacivertli yönetim, sezon sonu Carlos'la yollarını ayırırsa, Brezilyalı futbolcu emin olun Katar'a gider. Kovuluncaya, rezil oluncaya, yerlerde sürününceye kadar "para" için oynar. Ama para önemli bir şey değildir aslında. Önemli olan "bir hoş seda" bırakmaktır gittiğin yerde. Tıpkı önceki gün kaybettiğimiz Kazım Kanat Ağabey gibi... "Son durak F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş" değildir aslında. Son durak "kara toprak"... >> Çıtır Menajer! Volkan Ballı'yı bilmeyeniniz yok. F.Bahçe'nin başarısı için şirketlerini batıran, gecesini gündüzüne katan Ballı'yı takım içerisinde herkes sever, saygı duyar. Ama son zamanlarda Mahmut Uslu'nun, Ballı'yla ilgili bazı şeyler söylediğini duydum. "Çıtır Menajer" diyormuş hazret! "Hiçbir iş yapmıyor. Bir açığını bekliyorum. Bulduğum anda gönderilmesi için her şeyi yapacağım" diyormuş. Bu takıntının sebebini anlamak mümkün değil. Ayıptır, günahtır. Uslu'nun böyle konuşabilmesi için F.Bahçe için nelerden vazgeçtiğini, neler yaptığını ortaya koyması gerekiyor. İkisini teraziye koyun. Bir bakın bakalım hangisi ağır gelecek?