Aynı tarz programlardan gına geldi!

A -
A +

Mübarek Ramazan-ı şerîfin ilk haftasını idrak etmiş bulunuyoruz. Televizyon gibi muhteşem bir iletişim ve propaganda aracı varken, yurdum insanına yönelik hakkıyla yayın yapılmamasına gerçekten çok üzülüyorum. Birçok güzellik, iyilik ve doğruluk âdeta gıdımla sunuluyor seyircilere. Aslında 'Kaşıkla verilip kepçeyle çıkarılıyor' desek daha doğru olur. Gerek iftar gerekse sahur programlarını geçen senelere nazaran birazcık daha iyi bulduğumu söyleyebilirim ama birçok televizyon kanalının bu görevi hakkıyla yapmadığı da ortada. İşin kolayına kaçılıyor; bir saz grubu, bir sunucu ve birkaç konukla işte sana iftar ve sahur programı!.. Aslında sözüm ne saz grubuna ne de konuklara. Sözüm 'sohbet çabaları' oluşturmaya gayret edip de bir türlü konuşmaların ruhundan ve gönlünden yakalanamayışında. Elbette bunu yakalamak, önce amacı belirlemede sonra da sunucunun samimiyetinde, gönlünde ve de maharetinde yatar. Bu üçünden biri olmazsa da tutmaz ve dolayısıyla da seyirciye olumlu bir mesaj ve enerji ulaşmaz. Elbet konuşmacı ve konukları da bu minvâlde seçmek lâzım. Aslında gönülden konuşan ve bilgi birikim yüklü o kadar güzel insan var ki!.. Meselâ; özellikle sahur programıyla ilgili olarak Samanyolu TV'de Yusuf Ziya Özkan kardeşimizin hazırlayıp sunduğu "Ramazan'ın Bereketi" adlı programı gayet başarılı buluyorum. Çünkü birbirinden seçkin ve birikimli konuklar ağırlanıp sıra dışı sohbetler, ramazanın ruhuna uygun bir biçimde sunuluyor da ondan. Darısı diğer kanalların başına! Aynı kalıplardan çıkarak, ekranlarda yepyeni ve güzel üslûplar oluşturmak lâzım artık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.