El insaf!!...

A -
A +

Geçen salı gecesi NTV'de, saât 21.05'ten itibaren takip ettiğim bir program vardı; Gazeteci-yazar Yavuz Donat'ın yönettiği ve Türkiye'nin gündeminden önemli konuların masaya yatırıldığı "Kapalı Kapılar Ardında" adlı yapım. Bu yapımda önemli ve yerinde açıklamalarıyla dikkâti çeken değerli bir konuk yer alıyor; hepimizin çok yakından tanıdığı gazeteci-yazar Emin Çölaşan. Sn. Çölaşan'ın, özellikle TV dünyamızla ilgili görüşleri ne kadar da isabetli: "Doğru dürüst habercilik yapılmıyor. Mankenlerimiz, televizyonların egemenliğine geçmiştir. Bu "Sosyete Bülbülleri" hangi yetenekleriyle ekranın önüne çıkıyor?!... Tabii kabahat onlarda değil, onlara 15 bin dolar verenlerde... Eşcinsellerle ilgili yayınlar da işin başka bir vahim tarafını oluşturuyor!..." Bravo Sn. Çölaşan!... Gerçekten birilerinin böyle hassas zamanlarda ekrana çıkıp da, "ekran kepazeliklerini" bangır bangır yüzlerine vurması gerekiyordu!!... Programı yöneten gazeteci-yazar Yavuz Donat'sa, "178 ALO RTÜK"e gelen şikâyetlerin 4 ana başlıkta toplandığına işaret etti. Bunlar sırasıyla şöyle: 1. En yaygın şikâyetlerin başında sulandırılmış magazin programlar geliyor; tabak kırmalar, peçete atmalar ve yalan dünyanın dejenerasyon görüntüleri!... 2. Şiddet; yani intihar, vahşet ve kışkırtıcılığa yönelik haberler!... 3. Programlarda eşcinselliğin gösterimi ve kullanımı!... 4. Mafya dünyasının bir kahramanmış gibi seyirciye takdimi!... "Kapalı Kapılar Ardında" adlı program gerçekten o gece değerli gazeteciler; Yavuz Donat ve Emin Çölaşan sayesinde çok önemli konuların iç yüzünü seyircilere duyurmaktan kaçınmadı. Bu köşe aracılığıyla yukarıdaki görüş ve sözlerle örtüşen birçok yazı yazmamıza rağmen, birilerinin hâlâ bildiğini okumaya devam etmesi, ne kadar da acıklı ve esef verici bir durum?!... .......

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.