GÜREŞ PAŞA...

A -
A +
Madem vefat etti. Artık yazabilirim. Sene ya 1996 ya da 97.. 28 Şubat sürecinin tüm sıcaklığıyla hissedildiği günler.
Genç bir Meclis muhabiri olarak  DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş'le röportaj yapıyorum.
Tam konuyu hatırlayamıyorum.
Röportaj bitti.
Güreş'le başbaşa kaldık.
Bana dedi ki, "Birimiz ölene kadar aramızda kalacağına söz ver sana bir sır anlatayım"
Gazeteci heyecanı ve merakıyla tereddütsüz "Evet" dedim.
Anlattığı konu şuydu:
"Abdullah Öcalan'ın Suriye günleri.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller.
Terörle mücadele edilirken, Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesi yönünde de önemli adımlar atılmış, bağlantılar kurulmuş.
Öcalan'ın teslim alınıp Türkiye'ye getirilmesi an meselesi.
Operasyon yapılacak.
Tam o gün yaklaşırken.
İçeriden bir rakip siyasetçi, ünlü bir yazarı devreye sokarak Öcalan'a mesaj gönderiyor.
Mesaj şöyle.
-Öcalan bulunduğu yeri terk etsin. Yoksa yakalanacak- Abdullah Öcalan sık sık yaptığı gibi yine başka bir kente geçiyor ve operasyon amacına ulaşamıyor.
Özel kuvvetler başaramıyor"
Şüphesiz Güreş'in sözleri bir iddiaydı, bunun kanıtı da olamaz.
Ben de bunun doğruluğunu bilemem.
Öcalan'a "Kaç" dediği öne sürülen siyasetçi ve mesajı götürdüğü iddia edilen yazarın ismi de bende saklı.
Tabi ki emin olmadığımız bir konuda bu isimleri de açıklamayız.
Tahmin edenler ve bilenler olsa da.
Doğan Güreş'in ölüm haberini alınca aklıma geldi.
Sizlerle de paylaşmak istedim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.