Ben tarafım

A -
A +

Başlarken iki makale yazdım. Bu yazılarımda, yaşadığım yılların siyasal ortamından, Meslek ve Kurum ilişkilerime kadar geçmişim bilinsin istedim. Muhtemeldir ki okuyucularımızdan ve meslektaşlardan beni tanıyanlar gündem içi bomba gibi yorumlar beklerken gündem dışı iki yazıyla karşılaşınca "Aaaa!" diyenler olmuşsa onlara "haklısınız, acemilik sayın" derim. Gündemde öne çıkanlar: Suriye'de Esad'ın işlediği cinayetler... Akçakale'de 5 vatandaşımızın şehadeti... Karşılıklı atılan havan topları... Devam eden göç dalgası... Caydırıcılık amaçlı yurt dışına asker göndermek için TBMM'de çıkarılan tezkere... Bunu "savaş açıyoruz" diyerek "muhalefet ve savaş karşıtlarının" eleştiri ve gösterileri... Mahalli idare seçimlerinin bir yıl öne alınması için Anayasa değişikliği... Buna bağlı olarak bazı illerin Büyükşehir statüsüne alınması ile ilgili tasarı... Benim de aktif siyasetin içinde bulunduğum 1991 yılında Özal tarafından siyasi istikrarı sağlamak amacıyla yürürlüğü konan "Daraltılmış bölge" seçim sisteminin tartışmaya açılması... 18 yaşını doldurmuş olanlara seçilme hakkının verilmesi tartışmaları... Dün akşam Suriye Hava Yollarına ait yolcu uçağının "askerî malzeme taşıyor" istihbaratı alınması üzerine Ankara Esenboğa Havaalanına F16 jetleri tarafından indirilmesi... Yeni AB raporunda Türkiye'nin karnesi... 19 yıldır "Öldü mü öldürüldü mü" diye gündemden düşmeyen merhum Turgut Özal'ın tetkik için kabrinin açılması... Ayrıca cesedinin çürümemesi nedeniyle yapılan tartışmalar... 28 Şubat için TBMM'de kurulan komisyona bilgi vermeleri için çağrılan kişilerin ifşaatları da gündem oluşturuyor... Kabaca gündem bu... Çeşitli kalemlerde yapılan zamlar ve bütçe tartışmaları bunun dışında. Bir başka hususu dikkatinize getirmek isterim. Uzun zamandan beri hiç gündemden düşmeyen, sadece gazeteleri, gazetecileri içine alan; TARAF, TARAFSIZ, YANDAŞ, CANDAŞ, YAĞCI, YALAKA gibi şablonlarla biribirimizi itham ediyoruz. Başbakanın medyayı eleştirileri nedeniyle uluslararası kuruluşların raporlarında bir baskıdan söz ediliyor, doğru mu bu? Son AB raporunda yine yer verilmiş. Bu konuda meydana gelen bölünmede ya sansürcü ya da darbeci gibi nitelemeler yapılıyor. Bu tartışmaların yaşandığı bir ortamda yazı yazmaya başlamış birisi olarak benim görüşüm ve yazılarıma hakim olacak temel ölçüm nedir? Meşhur bir menkıbe; sanırım herkes bilir. Nemrut, Hazreti İbrahim Peygamberi mancınıkla ateşe atar. Ateşin alevleri göğü yalıyor sanki... Bir karınca ağzına su alır ve ateşi söndürmek için yola düşer. Biri, karıncaya der ki: -Bu kadar suyla bu koskoca ateş söner mi?.. Karıncanın cevabı: -Sönmeyeceğini ben de biliyorum. AMA BEN TARAFIM...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.