Seçimlerde millet, yüzünün akıyla görevini yaptı. Seçimlere katılım oranıyla Meclis'in temsil oranı Avrupa demokrasilerine bile parmak ısırttı. Ama, gelin görün ki aynı durumu seçilenler hakkında söyleyemiyoruz!.. CHP ve BDP'li vekiller yemin etmeyerek âdeta Meclis'i boykot ediyorlar. Neymiş efendim; seçilmiş bazı arkadaşlarını mahkemeler salıvermemiş. Ve; neymiş efendim; Kılıçdaroğlu'nun beyanına göre, iki hakimin kararına teslim olamazlarmış! Teslim olmaları için acaba kaç hakimin kararı gerekliydi?!. CHP'nin bu aymaz tavrı yeni değildir. Yenilgiyi alır almaz, lider kadrosunun yaptığı değerlendirme toplantısında varılan kararı, yine Kılıçdaroğlu'ndan dinlemiştik: Stockholm sendromu!.. Yani bu milletin, kahir ekseriyetiyle ve üçüncü kez AK Parti'yi iktidara getirmesi; kendisine yapılan eziyetlerden zevk alması sebebiyleymiş! O zevki de, ziyadesiyle AK Parti tattırdığı için(!) iktidarda kalmalıymış. Bahse konu eziyet de; kalkınmada yüzde 11'i gerçekleştirerek dünya rekoru kırmak suretiyle oluyor zahir! Nihat Erim'in Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan hatıralarında şu ifadelere yer verilmişti: 'Paşa Baba'ya (İnönü) Trabzon'un seçim sonuçları da aleyhimize neticelendi dediğimizde; "bu milleti cezalandırmalıyız!" şeklinde mukabele etmişti' Görüldüğü üzere CHP, dün ne ise, bugün de o. Bir yandan; Cumhuriyet'i biz kurduk, bu Meclis gazi meclistir; Kurtuluş Savaşı'nı an be an yönetmiştir... diyeceksiniz. Öbür yandan da yemin etmeyerek; aklınız sıra Meclis'i boykot edeceksiniz. Yani sayınız yetseydi, Meclis'i tıkayarak çalışamaz hale getirecektiniz öyle mi? Millet size sorun üretin diye mi, yoksa sorun çözün diye mi oy verdi? Yemin etmeyerek; yasama faaliyetlerine katılmayarak hangi sorunun çözümüne katkınız olabilir ki? BDP'nin bu yakışıksız tavrını biraz olsun anlamak mümkün ama; CHP'ye doğrusu bu aymazlık hiç yakışmıyor! Bu durum; CHP'nin kendisini inkârla aynı manaya gelir. Bu anlaşılmaz tavır, CHP'nin tarihî süreciyle ve söylemleriyle taban tabana zıttır. Bu akılları Kılıçdaroğlu'na kim veriyorsa, bindiği dalı kestiriyor; farkında değil!