Bizdeki muhalefetin de, tıpkı 'aydın' gibi, dünyada emsali yok! Muhalefet bu; iktidarın yaptıklarını eleştirecek. Bu seferki, 'Demokrasi Paketi'; muhalefet olsa olsa; az bulup daha ilerisini istemesi lazım değil mi?!.
O da nesi? Birisi Paket'te 'halk' yok, diğeri 'Türk' yok, bir diğeri ise 'Kürt' yok! demez mi? Aleviler yok, azınlıklar yok diyenleri saymıyoruz.
Başbakan, Paket'te 21 madde açıklayarak demokrasi çıtasını biraz daha yükseğe çekti. Bu maddelerin her birisi, milletimizin seneler senesi sıkıntısını çektiği konular.
Başbakan, kamu kurum ve kuruluşlarında baş örtüsünün serbest bırakılacağını söylüyor. Şimdiye kadar bu durum yasaktı değil mi? Bu yasağı kendi halkına getiren kimdi; devlet! Peki; bu toplumun kadınlarının yüzde yetmiş beşi başörtülü değil mi? Bu denli bir çoğunluğu kamudan dışlamak, hangi 'sosyal' devletin gereği olabilir?
Başbakan, 1620 senedir Süryani Kilisesine ait olan Mor Gabriel arazisinin (vakıf malı) kendilerine iade edileceğini söylüyor. Şimdiye kadar; gayr-i müslim azınlıklara iade edilen malın tutarının iki buçuk milyar lira olduğunu ve bunun devam edeceğini vurguluyor. Bütün bu gaspları ve zulümleri yapan kim; devlet! O devletin kanununa göre; bir araziyi yirmi yıl kullanan orada zilyetlik (hak sahipliği) kazanır. Yine o ülkenin kanununa göre; 1620 sene kullananın elinden mi alınır?! Alınırsa -ki, alındı; bu devlete ne denir?!
Buyurgan devlet, vatandaşının kestiği kurban derisine; zekatına ve fitresini müdahale ederek; zorla elinden alıyor ve dilediği yere bağışlayabilmesini engelliyordu. Başbakan, devletin bu kısıtlamalarını kaldırıyor ve herkes, dilediği yere bağışlayabilir diyor.
Sahil kesimlerinin boşuna korkulu rüyaları olan; 'yaşam tarzına müdahalenin' önüne geçiyor; bu durumu suç addederek, işleyenlere 1-3 yıl arasında hapis cezasını öngörüyor.
Bırakın bugünü, bu asrı; insanlık tarihi boyunca Romanları, Tayyip Erdoğan ve onun iktidarından başka hatırlayan ve onlara insani boyutta yaklaşan oldu mu?! Başbakan, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurduruyor ve TOKİ'ye verdiği talimatla; Roman kültürüne uygun evlerin yapımının sürdürüleceğini belirtiyor.
Ayrıca; ayırımcılıkla mücadele kapsamında, suçların cezalarını artırıyor; dini inancının gereğini yerine getirmek isteyenleri engellemeyi suç addediyor!..
Paket'ten yalnızca bir kısmını alıp yorumladığımız bu maddeler; milletimizin seneler senesi özlemini duyup sabırsızlıkla beklediği konular değil mi?
Bütün bunlardan daha önemlisi; Başbakan'ın, demokratik reformların devam edeceği müjdesidir. İyisi mi biz; yürüyen kervana bakalım!