Popüler kültür

İletişim araçlarının baş döndürücü hızla gelişmesi sonucu dünyamız 'global köy' hâlini almıştır. Artık, dünyanın en ücra köşesindeki insanın bile her şeyden haberi var; hem de anında! Tüm bir insanlık; resmen ve alenen iletişim bombardımanı altında. Kimin sesi daha gür çıkıyor ve kim bu sesi, anında en uzak noktalara kadar taşıyorsa; onun dediği oluyor. Zira onun söyledikleri, öncelikli olarak kabul görüyor! En kapalı toplumlar bile, bu bombardımandan kendilerini koruyamazlar. Çünkü; kapılarını kapatsalar, mesajlar camlardan, bacalardan akın ediyor! İsteyen herkes ufak bir çanakla dünyayı evinin içine getirebiliyor. Bilindiği üzere; her nimet, beraberinde bir o kadar da külfet getiriyor. İletişimin bu denli bombardımanı, toplumların sahip oldukları kültürleri, değerleri yer ile yeksan ediyor. Bunun yerine; kendi değer ve inançlarıyla taban tabana zıt oluşumları ikame ediyor. Popüler ve baskın kültürler; ne kadar gayr-i meşruluk varsa, hepsini meşru ve kabul edilebilir gösterebiliyor. Çevremizdeki bazı komşu ülkeler, Türkiye'de yayınlanan bir kısım dizileri kendi ülkelerinde yasakladılar. Yasaklarla bir yere varılabileceğini zannediyorlar. Tek çıkar yol; istemediklerinden korunmak için, istediklerinin önünü açıp onları topluma verip kazandırmaktır. Yani, düşmanın silahıyla silahlanmaktan gayri çare yoktur. Yasaklamak; belki de yasaklanılanı daha fazla celbetmekten başka işe yaramayacaktır! Misyonerlik faaliyetlerini yasaklamakla veya onların içimizdeki basın-yayın organlarını susturmakla; nesillerimizi onların tehlikelerinden koruyamayız. Dedik ya; kapıyı kapatsak, bacadan girecekler. Yapılması gereken; kendi doğrularını en etkili ve yaygın bir şekilde sunabilmektir. Unutmayalım ki, düşman ancak boşlukları doldurur. Biz nesillerimizi boş; bilgisiz ve fikirsiz bırakırsak; elbette ki o boşluklar birileri tarafından doldurulacaktır. Bundan hayıflanmak yerine gereğini yapmak durumundayız. Sağlam bünyeye mikroplar zarar veremez ama; bünye çürümeye başlayınca, hastalıklar hücum eder! Bünyeyi sağlam tutmanın ve o sağlamlığı sürdürmenin tedbirlerini alalım. Aksi halde, tüm yakınmalarımız boşuna olur ve korktuğumuz başımıza gelir!