Türkiye ekonomi kıskacında

A -
A +

2003 senesine ait bütçe; orta direği silip süpürme pahasına Meclis'e sunuldu! Ekonomimizin önceki hükümetler döneminden beri iç ve dış borç sarmalında olduğunu, yine aynı hükümetler döneminde; yalnızca bu borçları çevirebilmek için IMF'ye teslim olunduğunu bilmeyenimiz yoktur! IMF geçen ekim ayında, 1.6 milyar dolarlık krediyi, aradan geçen 5 ay zarfında hâlâ serbest bırakmadı ve önümüzdeki nisan ayına attı! Zorda kalan AK Parti hükümeti de, hazırladığı bütçeyi, ister istemez milletin sırtına yükledi! Bu hal, şimdiye kadar alışık olduğumuz bir kısır döngünün eseridir ve asla millete hizmet amacı gütmemektedir. Tabir caizse; ABD'nin teşvik ve telkinleriyle IMF ve Dünya Bankası, Türkiye'deki hükümetlerin ümüğünü sıkıyor; mevcut hükümetler de milletin ümüğünü sıkıyor! Dolayısıyla, bu yol asla çıkar yol değildir. Olsaydı; şimdiye kadar olur ve Türkiye düzlüğe çıkardı. Oysa; dışarısının telkin ve kredileriyle ve iç borçla gelinen nokta bellidir. Her geçen gün daha beter bir bataklığa saplanılmaktadır. Bakınız; ekonominin emanet edildiği Kemal Derviş'in gününden beri, bu IMF ve Dünya Bankası, üzerimize olmadık baskıları yaparak; çiftçisinden bordro mahkumu olan üç kuruşla geçinmeye çalışan sabit gelirlilerin aleyhine bir dizi kanun çıkaran bu mahut güçler, yine kendi marifetleriyle meydana getirilen bütçeyi sosyal içerikten yoksun buluyorlar! Dünya Bankası Türkiye masası yetkilisi, hazırlanan böyle bir bütçeye vermeleri gereken 1.3 milyar dolarlık krediyi askıya aldıklarını açıkladı. Hem de ne zaman? Bütçe, Meclis'e sunulalı 10 gün oldu; IMF yetkilisi, tam istediğimiz bütçe deyip, ülkemizi terk ettiği gün, böyle bir açıklama yapılıyor. Bu, düpedüz tavşana kaç, tazıya tut kepazeliğinden başka bir şey değildir! Akılları sıra; Başbakanlığı devralacak Tayyip Erdoğan'a gözdağı veriyorlar ve özellikle Irak konusunda Amerikan yanlısı politikalar üretmesini hedefliyorlar! Daha koltuğa oturmadan kroşe yumruğu savuruyorlar! Oynanan bu oyun karşında güler misiniz, ağlar mısınız? Dünya Bankası, Türk milletini düşünür ve onun âli menfaatlerini savunur oldu! Sanki, dün aynı milletin aleyhindeki kanunları dayatan onlar değildi! Her ne kadar; Türkiye'nin direnmesiyle şimdilik bu dayatmadan vazgeçtiklerini açıklasalar da; bunların niyetleri ve yapmak istedikleri her zaman budur! Burada, çiçeği burnunda Başbakan Tayyip Erdoğan'a tarihî bir görev düşüyor! Şimdiye kadar, hiçbir başbakanın yapamadığını yapmak; milletine, bütün samimiyeti ile dönmek ve topyekün bu asil milleti kendine getirip ayağa kaldırmak! Bizim ülkemizin maddede ve manada her türlü imkanı ve dinamikleri mevcuttur. Yeter ki, bunları harekete geçirtebilecek; dinamo görevi üstlenecek; milleti ile sevdalı bir lidere kavuşabilelim! Bu Meclis çoğunluğu ile; milletinden aldığı bu güçle Tayyip Erdoğan, bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli ve tarihteki yerini almalıdır! Lider, böyle günde belli olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.