Verginin temelindeki gerçekler

Türkiye köklü reformlara muhtaç; bunların başında da vergi reformu gelmektedir. Devletin giderlerinde ve borçlanmada ipin ucu kaçırılmış; ülkenin geleceği karartılmış ve ülke insanının ümit ve beklentileri başka bir bahara bırakılmıştır! Bu durumun yegane sebebi; devletin ekonominin içinde olması ve devlet yönetimine talip olanların bu imkanları kendi yandaşlarına sorumsuzca peşkeş çekmesinden kaynaklanmaktadır. Devleti bu halden kurtarmak; yani ekonominin içinden çekip çıkarmak ve siyasetçilerin elini bu tasalluttan korumak gerekmektedir. Bu gerekliliği herkes söylüyor ama; iş, tatbikata gelince; koca başbakanları banka ihalelerinde 'pazarlık' yaparken buluyoruz! Vergi konusu muamma olmaya devam etmektedir. Çünkü; devlet ve birey (mükellef), taraflar olarak yerlerini gerçek manada, henüz belirleyememişlerdir. Ve, bu iki taraf arasında barış, maalesef temin edilememiştir. Türkiye'de vergiye ne yandan baktığınıza bağlı olarak; vergi cenneti veya vergi cehennemidir! İşin tuhaflığına bakın ki, bu iki tarif ve belirleme de doğrudur. Bunun manası; Türkiye'de isteyen istediği kadar vergi vermektedir. Dolayısıyla, asla bir vergi adaletinden bahsedilemez. Devlet de bu durumu bildiği için; tuttuğundan vergi alma yolunu; yani işin kolayını seçmiştir! Vur abalıya kabilinden; asıl adaletsizlik ve zulüm de buradadır! Vergi vermeyen, vermek istemeyen ve vergi kaçıranlar için bu ülke gerçekten "cennet"tir! Hasbelkader; günün birinde yakalansanız bile, mahkemeniz bitmeden; 'vergi affı' imdadınıza yetişir! Vergisini vermek isteyen dürüst vatandaş ise, devamlı mağdur edilmiş ve bu dürüstlüğü yüzünden adeta cezalandırılmıştır! Türkiye'de her şeyden önce; standartlar belirlenmemiş ve bunlar yerli yerine oturtulmamıştır. Geçenlerde hep birlikte gazetelerde okuduk; bu toplumda vergi vermesi gereken; avukat, doktor, mimar ve mühendis gibi yüksek gelirlere sahip kişiler, yoksulluk sınırında beyanda bulunarak, neredeyse hiç vergi vermemektedirler! Altınla oynayan kuyumcu esnafı da vergi vermemektedir. Bunlar, kayıt içinde olup da vergi vermeyenler; ya kayıt dışı olanlar?! Başbakanın 'Ağabeyim' dediği; Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, uygulamanın içinden gelen ve sorunları yerinden bilen bir kişi. Üstelik Trakyalı; yani pratik zekaya sahip, esprili, tam bir halk adamı. Vergi barışı dediler; milletin nasıl iltifat ettiğini gördüler! Bu çarpık yapı içinde; ekonomik yönden milletin sıkboğaz edildiği böyle bir zamanda bile, milletin kitleler halinde, devletine doğru nasıl koştuğunu gördük. Şimdi top devlette; evvela kendisine çeki düzen verecek; ardından, adaleti teminle; yeni vergi reformunu 4X4'lük olarak milletin önüne koyacaktır. Öyle ki; ne millet vergi kaçırmanın derdine düşecek ve ne de devlet, vergi diye milleti bacadan çıkarmaya zorlayacaktır! Yani; herkesin hakkına razı olacağı, adil bir vergi sistemi.. 'Adalet ve Kalkınma' iktidarından beklenen budur!