Önceki gün sosyal medyada yayınlanan ve bakarken üzüntüden kahrolduğum bir görüntüde Myanmar’lı asker, Arakanlı bir çocuğa elektrik veriyor.
Şimdi sizi dünya çapındaki araştırmacı ve romancı; Türkiye’de de çok tanınan Amin Maalouf’un son olarak 1998’de yayınlanan “Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri” adlı araştırma eserinin “Maara yamyamları” başlıklı bölümünün satırları arasında gezdirmek istiyorum:
"Maara Antakya'ya yürüyerek üç gün uzaklıktaki sakin bir şehirdir. Haçlılar aylar süren direnişin ardından Antakya'yı ele geçirdiklerinde taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamıştı ve birkaç gün sonra da Maara kasabasının sınırlarına gelmişti. Barışçı bir kasaba olup bağları, zeytinlikleri ve incirleri gelir kaynaklarıyla sade bir hayat süren Maaralılar hiç de savaşa hazırlıklı değillerdi ama yine de direndiler kasabalarını vermemek için. Zırhları ve teçhizatlarıyla Frenkler kasabaya girdiklerinde görülmemiş bir katliam yaptılar. Bu tam bir kıyımdı.
Ama daha da ötesi vardı. Frenk Kronikçi Raoul de şöyle itiraf ediyordu bunu;
'Maara'da bizimkiler yetişkinleri kazanlarda kaynatıyorlar, çocukları şişe geçiriyorlar ve kızartarak yiyorlardı.'
Bölgenin yerel şairleri tarafından sözel geleneklerle yayılan bu gaddarlıkların anısı zihinlerde silinmesi zor bir Frenk imgesi oluşturmuştu..."
Kitabında Haçlıların on binlerce Müslüman kadına tecavüz ettiğini ve katlettiğini de yazan Amin Maalouf bu bölümde ekliyor:
Türkler, Batılıların yamyamlığını asla unutmayacaklardır. Frenkler hep insan yiyen kişiler olarak tasvir edilecektir. Maara istilasına bizzat katılmış olan Frenk Kronikçi Albert d'Aix'nin bir cümlesi ise bu dehşeti emsalsiz bir şekilde gösteriyordu:
"Bizimkiler yalnızca öldürülmüş Türk ve Müslümanları değil, köpekleri de yemekten iğrenmiyorlardı."
İşte Fetullah Gülen’in öve öve göklere çıkardığı Haçlılar böyle.
İstanbul’un orta yerinde FETÖ-PKK iş birliğiyle gerçekleştirilen yeni sürüm Haçlı katliamının arkasında artık Batı olduğunu çok iyi biliyoruz.
Yeni bir durumla karşı karşıyayız.
Göstermelik diplomatik ilişkinin miadı doldu.
Bunu bilelim ve hazırlıklı olalım.
Kenetlenerek ve içimizdeki hainleri acımadan temizleyerek.

