Smith Wesson kare astan daima iyidir

A -
A +

Türkiye yalnızlaşıyor diyenlere bakın. G-20'nin dönem başkanlığını yürütüyor, Başbakan bir seyahatten diğerine koşuyor. Papa gidiyor, Putin geliyor.

Papa ve Putin dünyanın merceğinde.

Papa, Bartholomeos'a kendini boşuna öptürmedi

Rum ve Rus Ortodoksların ezeli temsil rekabeti dikkate alınırsa bu buluşmanın Putin ziyaretinin öncesine denk gelmesi hiç de tesadüf değil. Papa "Batı Türkiye'yi yalnız bırakmaz" mesajını böyle dolaylı bir yoldan verirken, aynı Batı'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'ye yönelik itibarsızlaştırma kampanyalarıyla çelişkiye düştüğünü de çaresizce biliyor.

Çaresizce diyorum, çünkü fotoğraf giderek netleşiyor.

Rus gazetelerin büyük bir heyecanla "Türkiye enerji santrali oluyor" diye attığı başlıkların arka plânıyla, Financial Times, Focus, BBC ve New York Times yelpazesinin temsil ettiği Batı medyasının sergilediği saldırganlığın arasında, ters orantılı bir "duygusal ilişki" var.

KİM KİME DİZ ÇÖKTÜRÜR?

Rusya'yı 30 dolara muhtaç ederek petrolle diz çöktürmek isteyen ABD ve Obama ne kadar direnecek merakla bekleniyor. Zira düşen petrol, bir yandan da ABD'nin büyük umudu kaya gazını vurmakta. Cumhuriyetçilerin ifadesine göre FED kaldıracıyla durumu şimdiye dek idare eden ve hane başına düşen borçlanmada eski dönemle aynı hamam aynı tas devam eden Obama yönetimi, bu yeni model soğuk savaştan galip çıkmak için Avrupalı müttefikleriyle tüm kartlarını masaya sürmüş görünüyor.

Ancak Putin'in Türkiye kartı ile birlikte Güney Akım projesini pat diye rafa kaldırarak karşı hamleyi ve blöfü görmesi, insana ister istemez şu ünlü sözü hatırlatıyor:
"Pokerde, Smith Wesson kare astan daima iyidir"

Bu deyim kült western filmlerinin baş klişelerinden biridir ve en iyi Amerikalılar bilir anlamını.
Smith Wesson'ı gaz olarak okumakta fayda var zira petrol kozunu büyük bir iştahla pompalayan Batı basını, bugünkü nüshalarında "Putin Avrupa'yı gazla tehdit ediyor" demeye başladı bile.

Dahası, Türkiye'nin, Rusya ile imzaladığı anlaşmaların üzerine dün Irak'tan gelen petrol anlaşması haberi tam anlamıyla panik oluşturdu.

Bedelli de çıkmaz mı bir de. Muhtemel gelir savunma sanayine aktarılmak üzere 3 milyar Dolar civarında.

Üstüne doğalgaz indirimi.

2016 Türk yılı ilan edilecek Rusya'da. Gelecek turist sayısı 10 milyonu bulacakmış.
Yatırımlar artıyor.

Geçen hafta ATV Avrupa'da sunduğum Avrupa'da Gündem programında Türkiye'nin en büyük gübre ve asit fabrikalarından biri olan Bandırma Gübre Fabrikaları(Bagfaş) Genel Müdürü ve Murahhas Azası Kemal Gençer'i konuk ettim. Ekonomi programı yaptığımdan değil. Sebebi fabrikanın en az 100 kişilik kalifiye eleman istihdamı gerektiren yeni yatırımı için Almanya'dan kimya mühendisi, kimya teknikeri, biyolog, fizikçi, proses elemanı almak istemesi.

Almanya'dan son 5 yıldır 50 bine yakın yetişmiş eleman çalışmak üzere Türkiye'ye geldi.
Şansölye Angela Merkel şikâyetçi "Biz yetiştiriyoruz Türkler alıyor" diye dert yanıyor.

Bir düşünsün bu gençlerin neden Türkiye'ye geldiklerini. Türkiye ekonomik avantajın yanında onlara ne sunuyor, biraz kafa yorsun. Bulacaktır sebebini.

İhracat geçen ay itibariyle bile 144 milyar Dolar.

İthalat-ihracat makası giderek daralıyor. Yani cari açık azalıyor.

KARANLIK SENARYOLAR TEZGÂH ÜSTÜNDE

Yakın zamana dek cari açığı bahane edip karanlık senaryolar üretenler bu kez "Cari açık giderek kapanmakta. Bu durum Erdoğan'ı daha da diktatörleştirecektir. Çünkü Putin de cari açığı kapattıktan sonra diktatörleşti" çıkarımlarıyla akla ziyan yazılar yazıp demeçler patlatabiliyorlar.

Biliyoruz yine içeriye oynayacaklar.

Oyun üstüne oyun kurdular, yetmedi. Şimdi olamamış bir hukuk adamını neredeyse meczuba dönüştürecek hamleyle hükümeti sıkıştırmaya çalışmaktalar. Olası tuzluk partilerine bir miktar oy çıksın da meclise girsin derdinde zavallılar. Böylece Ak Parti'nin gücünü azaltacaklar akıllarınca.

Yahu emmi, isminin birinci anlamı "acemi ve toy", ikinci anlamı da "kıran, ezen, parçalayan, ekmek doğrayan"... Bu kadar da isminle müsemma olmak zorunda mısın be birader.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.