Vahşeti korumayan insan vahşidir

EĞER kendi dışımızdaki canlılara ilgisiz isek "Medenîyiz" diye böbürlenmeyelim. Medeniyetin bir yüzü; dertten, savaştan, yokluktan korunmak ise; ikincisi, tabiatı ve tabiat varlıklarını kollamaktır. Biraz öğretmence oldu ama, mecburum. Akarsular korunacak. Kıyılar, göller, balıklar korunacak. Foça'da foklar, Palandöken'de ayılar, Muğla'da dağ aslanları korunacak. ¥¥¥ Vahşete kol kanat gereceksiniz. Vahşi hayatı yok eden toplumlar vahşidir. Binlerce geyiğin, tilkinin, dağ keçisinin serbestçe dolaşabildiği yaylalar nerde? Çulluğun, kekliğin, sülünün topluca uçtuğu yamaçlar hani? Turnaları, toyları niye öldürüyoruz? Yumruk kadar bıldırcınların kökü niye kazındı? Evet ya... Tabiata kötü kıydık. Bu kepazelik bize yeter. ¥¥¥ Dünya bizden farklı mı ki? Hayır. İnsanoğlu sadece birbirini yemekle kalmıyor, yeryüzünün en saf, en mâsum, hattâ asıl sahibi diğer canlıları da takır takır öldürüp etrafında dansediyor. Makinayla, bilgisayarla medenî olunmaz. Vahşeti korumayanların uygarlığı yalandır! ¥¥¥ Türkiye'de insanın ve trafiğin uğramadığı millî parklar olmalı, çoğalmalı. Avcılara yasak bölgeler ilân edilmeli. Dünya yağma peşinde, yarışırcasına. Zevk için on ördek niye vurulur? Keyif için neden kartal kurşunlanır? Şan olsun diye niçin kurtlar telef edilir? Israr zamanıdır. Lütfen siz de bağırın: "Vahşeti korumayanların uygarlığı yalan!" ¥¥¥ Vahşeti koruyacaksınız. Tıpkı evinizdeki kedi, balkonunuzdaki çiçek gibi. Kucağınızdaki çocuk gibi. Merhamet sınırsız olacak. Tibet'te iki misk sığırı ölse, sahrada iki deve devrilse, okyanusta iki balina zıpkınlansa, aklınız tepenize vuracak, herkesten hesap soracaksınız: "Vahşeti korumayanların uygarlığı yalandır!" ¥¥¥ Devam edeceksiniz: "Aras Nehri'nde gezinen balık, Honaz'daki çakal, Toroslar'daki tilki de benden sorulur. Razı değilim!" Ve en şiddetli öfkelerle deli dîvâne olacaksınız. Alçak kıyıcıların, pis keyifçilerin, medenî geçinenlerin baş belâsı kesilecek, şamar şamar haykıracaksınız: "Vahşeti korumayanlar vahşidir!" ¥¥¥ Yediden yetmişe herkes duyana kadar yerinize oturmayacaksınız.