TAV, turizm ve THY

TAV Atatürk Havalimanı'nda işletme ihalesi kazandı ve 15 yıl 6 ayık bir sürecin startı verildi geçen hafta. İhale normal olarak 2 milyar 950 milyon dolara sonuçlanmıştı. TAV, 50 milyon dolarlık kamu menfaati yuvarlaması yaparak rakamı 3 milyara çıkardı. TAV, bununla kalmadı, dış hatlar, iç hatlar, katlı otopark ve bağlı sistemlerin entegrasyonu ile iç hatların iç-dış genel görünümü ve uyumlaştırma revizyonu için de 70 milyon dolarlık ek yatırım planladı. Her şey iyi güzel de bir ayrıntı atlanmış gibi geldi bana; bu da her şeyi ile çok iyi planlanmış, uygun yerde, donanımlı, modern bir turizm enformasyon biriminin oluşturulmamış olması. Atatürk Havalimanı'nda özel turizm şirketleri hizmeti sırtlamış götürüyorlar, başarılı da oluyorlar. Bu çok önemli bir hizmet. Turizmi, turisti ve Türkiye'yi çok seven Sani Şener'in bu konuda iyi bir plan yapacağını,Turizm Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ile koordineli olarak çok elverişli bir mekan oluşturacaklarını umuyorum. Yazının başlığında kullandığımız TAVKENT havalimanına yakışır. Bunu hak ediyor zaten. Çünkü, buranın üreten sabit nüfusu 20 bini aşkın. Günlük insan akışı 40 bine yakın. Ünite altyapısı olarak da bir vilayette bulunması gereken Vali dahil her birim var, hatta fazlası ile.. ..... Türk Hava Yolları önemli bir badire atlattı geçen hafta. Grevin, dolayısı ile muhtemel bir kaosun eşiğinden dönüldü. THY'nin milli kimliği, hizmetinin fonksiyonu, kadrosu ve vizyonu ile yaşanan sıkıntılı zamanlama düşündürücü. Yani, demokratik hakların hukuksal yapısı bir memleketin bütün sistemlerini kilitleyebilir demek ki. Bu konuda da bir terslik var galiba... Demokrasimizin parti bazlı siyasal alt yapısı, bu yapıya uygun süreç ve tartışılan siyasal kimlikler endişe verici. Farklı yönlerde siyasal tercihlere sahip olan vatandaşlarımız ne yazık ki milliyetçilik, devletçilik, akılcılık gibi kavramları nerede ne zaman nasıl kullanacağı konusunda net bir tavır koyamayacak kadar taşkın heyecana sahip. Bu noktalarda duygular ön plana çıkabiliyor ve sonu hesaplanmayan tahrik yüklü eylemler planlanabiliyor. Siyasilerimiz şu meşhur 'hak verilmez, alınır' sloganını bir daha düşünseler milli menfaatlerimiz ve istikbalimiz açısından iyi bir iş yapmış olurlar. THY çalışanları şirketin işletme kârlılığını ileri sürerek bu kârlardan paylarına düşenin yetkili organlar tarafından kendilerinden esirgendiğini savundular. Taleplerini de kâr oranlarına göre şekillendirdiler. Çalışanlar haklı idi ama bir kamu kurumu niteliğindeki THY dışında kalan devletin diğer çalışanlarının kabahati ne. İşlemesi mecburi olduğu halde zarar eden kamu kurum ve kuruluşları var. Güvenlik kadroları, adli ve mali teşkilat, keza eğitim ve sağlık alanında görevli, kârlılık zararlılıktan ziyade iş-hizmet yükümlülüğü olan kamu personelinin durumu ne olacak!? Şu anki iktidarın gücü, siyasal pozisyonun rahatlığı birçok problemin halledilmesi için çok elverişli bir dönem olarak gözüküyor... Geri sayım başladı NASA, insanlı uzay uçuşlarına 2.5 yıl aradan sonra yeniden başlıyor. Planda bir değişiklik olmazsa, Discovery uzay mekiği, 7 astronottan oluşan mürettebatıyla çarşamba günü Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden fırlatılacak. ABD'lilerin uzay üssü NASA, uzun bir süredir ara verdiği mekik seyahatlerine yeniden başlıyor. NASA, çarşamba günü Discovery'yi Florida'daki Kennedy Uzay Üssü'nden uzaya fırlatıyor. Amerikalılar program için bütün hazırlıklarını tamamladılar. Geri sayım başladı. Discovery fırlatıldıktan sonra ilk olarak Dünya yörüngesinde faaliyet gösteren Uluslararası Uzay İstasyonu'na kenetlenecek. Burada astronotlar tarafından çeşitli bilimsel deneyler gerçekleştirilecek ve mekik 25 Temmuz'da dünyaya geri dönecek. NASA'nın en büyük tedarikçisi Boeing, görev boyunca, 1983 yılında ürettiği Discovery Uzay Mekiği'ne ve görevli ekiplere teknik destek vermeye devam edecek. NASA'ya büyük destek Komutanlığını Eileen Collins'in yapacağı Discovery'nin mürettabatı şu isimlerden oluşuyor: Mekik Komutanı Eileen Collins, Pilot James Kelly, Uçuş Uzmanları Charles Camarda ve Wendy Lawrence, Japon Astronot Soichi Noguchi, Bilimadamları Steve Robinson ve Andrew Thomas. Ekip, Uluslararası Uzay İstasyonu'na tedarik malzemeleri taşıyacak, 3 uzay yürüyüşü gerçekleştirecek ve istasyonda çeşitli onarımlar yapacak. Başladığından bu yana NASA'nın uzay programının en büyük destekçisi olan Boeing, Discovery'nin yeniden uzaya gitmesiyle ilgili bir dizi çalışmalar yaptı. NASA programlarında 2 bin çalışanı bulunan Boeing öncelikle 80'li yıllarda ürettiği Discovery'nin termal koruma sistemini geliştirdi. Mekiğin kanat panellerini ve ısı kalkanını iyileştiren Boeing, mürettebatın, mekiğin dış yüzeyindeki aşınmaları takip etmesini kolaylaştıran sistemleri tasarladı ve NASA'yla birlikte, mekik gövdesinde oluşabilecek küçük hasarların uzayda iken tamir edilmesini sağlayacak teknolojiler geliştirdi. Boeing'in uzaydaki ayak izleri... Boeing, gerek kendisi gerekse son 10 yılda satın aldığı ya da birleştiği şirketler aracılığıyla Uzay Çağı'nın başından beri, insanlı ve insansız uzay araçları ile destekleyici donanım sistemlerini tasarlıyor ve üretiyor. Boeing'in uzay çalışmalarındaki tarihçesi, Mercury projesi ile başlıyor, Gemini projesi ile devam ediyor ve sırasıyla Apollo, uzay mekiği ve Uluslararası Uzay İstasyonu'na kadar yol alıyor. Boeing'in uzay ve savunma sistemlerini oluşturan iş kolları, kendi birimlerinin dışında 1996'da satın aldığı Rockwell International ve 1997'de birleştiği McDonnell Douglas şirketlerinin kaynaklarını da içeriyor. En çalışkan uzay mekiği Boeing tarafından tasarlanan ve üretilen Discovery (OV-103), NASA'nın filosuna katılan 3. uzay mekiği oldu. NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ne Kasım 1983'te getirilen Discovery, ilk uçuşunu 30 Ağustos 1984'te gerçekleştirerek 3 iletişim uydusunu yörüngeye yerleştirdi. Discovery, ilk uçuşundan bu yana, 30 kere uzaya çıktı. NASA'nın filosundaki diğer tüm mekiklerden (Atlantis, Challenger, Columbia ve Endeavour) daha fazla uçuş gerçekleştiren Discovery, yıllar içerisinde pek çok bakım ve güncellemeye girerek modern teknolojilerle donatıldı. Faaliyetteki tüm mekiklerin ismi NASA'nın geleneksel yöntemiyle belirlendi. Uzay mekikleri, bugüne kadar isimlerini hep dünya tarihinde önemli değişikliklere imza atan gemilerden aldı. NASA'nın en çalışkan uzay mekiği, adını, 1770'lerde Güney Pasifik seferleriyle Hawai adalarının keşfinin önünü açan Kaptan James Cook'un gemisinden (Discovery /keşif) alıyor. Gökyüzünü ve uzayı keşfetmesi için üretilen Discovery uzay mekiği, 1990'da Hubble Uzay Teleskobu'nu yörüngeye taşıyarak, insanlık tarihinin en büyük bilimsel başarılarından birine imza attı. Hubble teleskobu yaklaşık 15 yıldır, bilim adamları için, galaksimiz ve evrenin oluşumuyla ilgili çığır açacak veriler kaydediyor. Discovery başarılı kariyeri boyunca, uzaya pek çok uydu ve bilimsel gereç taşıdı, Uluslararası Uzay İstasyonu'na astronot ve yedek parça götürdü, sayısız bilimsel deneye ev sahipliği yaptı. British Airways'ten konfor atağı 'Rahat uyu, iyi beslen, gideceğin yere zinde git, işinde verimli ol...' sloganlarıyla hareket eden BAW, özel yolcu programı için hem koltuk dizaynında hem de ikramlarda bir dizi yenilik yaptı. British Airways (BAW), birçok ödül kazanmış olan Club World düz yataklarını müşterilerinin daha rahat ve daha dinlendirici bir uçuşun keyfini çıkarabilmeleri amacı ile geliştirdi. Havayolu şirketi düz yataklarını en son döşeme altı besleme teknolojisi ile evde kullanılan yüksek kaliteli şiltelere benzer hale getirdi. British Airways tarafından geliştirilerek yolcu kullanımına sunulan bu konfor havacılık tarihinin bir ilkini de teşkil ediyor. Club World tarafından koltuk tasarımında yapılan değişiklikler iş amaçlı seyahat eden yolcuların işlerine en zinde bir şekilde hazır olabilmeleri amacını güdüyor. İkramda menü zenginliği British Airways'in, ikram menüleri ünlü şeflerden oluşan 'Gourmet Heyeti' tarafından hazırlanıyor. Yolculara, Royal Doulton China ile sunum kalitesi yaşatılırken onlara lüks bir restaurant ortamında bulundukları hissinin verilmesine de çalışılıyor. Yolcu ve ürün programları ile ilgili bir değerlendirmede bulunan British Airways Ticaret Müdürü Martin Georgei, "Birçok ödül kazanan Club World ürünümüz iş seyahatleri konusunda yıllardır öncülük yapmaktadır. Ama biz ürünümüzü daha iyi hale getirmek için sürekli olarak çalışıyoruz. Ödül kazanmış Club World düz yataklarımız ve geliştirdiğimiz ikram stilimizle müşterilerimize daha rahat bir yolculuk sağlayacağımıza inanmaktayız" dedi. Club World yolcularına sunulan birtakım ayrıcalıklar ise şöyle: Heathrow Havalimanı'ndaki Molton Brown Spa'sından masaj ve bir dizi Spa hizmetleri. Yakın zamanda New York JFK Havaalanında açılmış olan Molton Brown'dan yararlanabilme imkânı.