Egzoz nasıl yazılır?

A -
A +
Sanayiyi şöyle bir dolaşın, egzozcuların tabelalarını bir kâğıda kaydedin. Bakalım kaç çeşit egzozcu tabelası göreceksiniz.
Egzos, egsoz, egsos, ekzoz, ekzos, eksoz, eksos, egzozt, egzost, egsozt, egsost, ekzost, eksozt, eksost, eksöz...
Bazen aynı dükkanın sağ cephesinde, sol cephesinde ve ön cephesinde 3 farklı tabela gördüğüm olmuştur. Tam 15 çeşit yazılışı varmış. Türk Dil Kurumu nihayet son noktayı koymuş: "Egzoz"
Doğru yazılması en zor kelimelerden biridir. Sanayi esnafına hak veriyorum.
Bu konuda diyecek fazla lafım da yok çünkü konumuz bu değil. Egzoz denince sizin aklınıza o metal boruya benzeyen parça mı geliyor bilmiyorum ama benim aklıma tek bir şey geliyor: Gürültü. Çok gürültü. Aşırı rahatsız edici gürültü.
Hep şikâyetçi olduğum konuda taze bir haber görünce dayanamadım. Mersin'de Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri denetime çıkmış. Gördükleri manzaralar hakikaten ibretlik.

* Egzoza hoparlör taktırmışlar.

* Bazı araçlarda farklı yerlere gizlenmiş daha büyük çaplı egzozlar bulunmuş.

* Egzozların, aşırı ses çıkartması için çakmaklığa, torpidoya kumanda yerleştirmişler.

* Kumandayla egzozun ayarını değiştiren sürücü, gaza bastığında yüksek ses çıkmasını sağlarken polis kontrollerinde de aynı yöntemle egzozu eski haline getiriyormuş. (Her yerde görmeye pek alıştığımız çakallıklar)

* Ele geçirilen malzemelerin fiyatları, üstüne takılan araç fiyatlarından daha yüksekmiş. (Zaten bu arabaların tamamı dandik arabalar.)
Bunun için yaptıkları masraf 300 liradan 4-5 bin liraya kadar gidiyormuş.

Bu serseri takımına sorsan Allah bilir çoğu "tabi tabi kul hakkı önemli" der.
Her gün nerdeyse istisnasız gördüğümü söyliyeyim, gecenin 1'inde, yanımızdaki yoldan öyle araçlar (birçoğu da motor) geçiyor ki, adamı derin uykudan uyandırır. Bizim apartmanda 60 daire var, 3 apartman peş peşe yola yakın. 180 hane demek. Sitenin hepsini sayarsak 600 hane. Nerdeyse küçük bir Anadolu kasabası kadar nüfus var.
Adam 15 saniye içinde 1500 kişiyi rahatsız ediyor. Herkesin hakkını yiyor.
Kim bilir uyku tutmayan kaç hastayı ayağa fırlatıyor?
Sabah erken kalkması gereken yüzlerce kişiyi uyandırıyor.
Düşünün, bir anne, bebeğini uyutmak için bir saat ayağında sallıyor.
Ve bu öyle bir kul hakkı ki, bir seferlik de değil.
Kimin hakkını yediğin, ne zaman yediğin de belli değil. Yani helalleşmek imkânsız gibi.
Her gün, her saat, her an gürültü çıkararak şehrin her tarafını dolaşan bir belâ.
Zaten bu haltı taktıran, şehri dolaşıp hava atmak için taktırıyor(muş.)
5 bin lira etmeyen külüstür tenekeye 5 bin liralık egzoz taktırıp hava attığını sanan da ruh hastası;
Biraz daha gürültü çıkarırsa parçalanacak gibi görünen dandik arabalı serserileri adam yerine koyan kızlar da ruh hastası.
Acil toplu klinikler lâzım.
Hep diyorum, eğitim şart değil, doğru eğitim şart.
Zorunlu eğitim 4 sene bile fazla, 1 sene Türkçe öğret, 3 sene sadece kul hakkı. Gerisi kolay.
Gerçi kime diyorum ki, "egzoz"un doğru yazılışını bile öğretemeyen eğitim sistemi kul hakkını mı öğretecek?
Yani diyeceğim o ki, egzozun nasıl yazıldığından daha önemlisi, yenen kul haklarının silinmez deftere yazıldığı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.