Hiç dinmeyen yalan yağmuru seçimler yaklaştıkça sağanak hâlini alıyor.
İstediğiniz yalanı, iftirayı atmakta serbestsiniz.
Nasıl olsa;
Her yalana inanmaya dünden hazır koca bir kitle var.
Kimselerde olmayan sınırsız hakaret ve iftira özgürlüğü var.
Diğerlerinin yanında havuz kadar kaldığı Okyanus Medyası var.
Hiç mecram yok diyorsan, Twitter'ın var, Facebook'un var.
Hepsinin garantisi bize özel şımarık demokrasi var.
Nasıl mı, aynen şöyle:
Meselâ, anket şirketleri içinde AK Parti'nin oylarını en düşük gösteren Gezici adlı bir şirket. Yüzde 40'ın altında gösteren sadece onlardı. (Geçen seçimde de aynı numarayı denediler tutmadı.)
Dün bir haber sitesinde yorum okudum, aynen şöyle yazmış birisi: "AKP'nin yaptırdığı en son Gezici Araştırma Şirketi sonuçlarına göre, AKP %32,3, CHP 31,2, MHP 18,7, HDP 10,4."
Bu arkadaş rakamları uydurmuş, yetmemiş, bir de AK Parti'li şirket uydurmuş: "AKP'nin yaptırdığı Gezici Araştırma Şirketi sonuçlarına göre" diyerek, açık açık yalan yazıyor.
Yine dün bir haber vardı, 23 yıldır Türkiye'de yaşayan ve koyu bir CHP'li olan Japon Masaki Sumi, "Halk TV izleyince insan AKP gidici zannediyor, ama öyle değil" demiş.
Bile bile bu yalanı pompalıyorlar. Geçen gün de yine Twitter'da başlık (hashtag) açmışlardı, "AKP'nin gidişine 40 gün kaldı" diye.
Kendi temennilerini bilgi gibi pazarlamak,
Erdoğan nefretiyle nefes alıp veren kitleleri ümitlendirmek,
8 Haziran sabahı hayal kırıklığıyla isyan ettirmek.
Bence amaçları bu.
Veya her neyse artık amaçları, yalandan besleniyorlar.
Unutmadan, "Seçimlerde hile yapılacak" yalanını da sürekli pompalıyorlar ki, istedikleri sonuç çıkmazsa (çıkmayacağını kendileri de biliyorlar) bahaneleri hazır olsun, isyana hazır kitlenin gazı hiç eksilmesin.
Son bir örnek: Hani, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek CHP'ye meydan okumak için "CHP vaatlerini gerçekleştirsin oyumu CHP'ye veririm" demişti ya, onu da şöyle çevirmişler: "Maliye Bakanı bile CHP'ye oy vereceğini açıkladı" diye haber yapmış bir site.
Yalanların haddi hesabı yok, saymakla bitmez biliyorum.
AK Parti'ye oy verenlere yıllardır "koyun" diyenlerin, okuyucularını ne yerine koyduklarını merak ediyorum.
Bir de her yalana inanana ne denildiğini!..