Çengelleyerek galip geldi

A -
A +

Tatar Pehlivanını yenen Deli Murad'a bir müddet nefeslenmesi için müsaade eden cazgır, baş birinciliği için Yusuf ile Deli Murad'ı meydana çağırdı: -Baş birinciliği için Karalarlı Yusuf ve Deli Murad hazır olsunlaa! Yusuf, ustası Kel İsmail Pehlivan'ın son tavsiyelerini aldıktan sonra, besmeleyle yağ kazanı başına yürüdü. Deli Murad'a selam verdi. Deli Murad, selamı ağzının ucuyla aldı. Daha önce, bırakın başta, daha küçük boylarda bile güreşirken görmediği bu isimsiz pehlivan kimdi? Hangi cesaretle karşısına çıkıyordu. O süt kuzusu Adil Pehlivan'a benzemezdi. Yenmezden önce iyice ezecek, ona Deli Murad'ın nasıl bir deli, nasıl bir pehlivan olduğunu gösterecekti. Yusuf ise Deli Murad'ın hakkındaki düşüncelerinden habersiz, kendisine niçin soğuk davrandığını merak ediyordu. Yağlandıktan sonra, cazgırın yanına yürüdüler. Cazgır, kısa bir duadan sonra, onları meydana saldı. Seyircilerin tepkisi değişikti: -Te be bakam! Karalar küülü, Deli Murad karşısında napcak? -Deli Murad, bizim Adil pelvana benzemez. -A be üle sülemeyin! Bu Karalar küülü çok zorlu birine benziyeri. Deli Murad, gerçekten delidolu, cesur ve atılgan bir pehlivandı. Yusuf'tan epey yaşlıydı. Güreş başlar başlamaz dolu dizgin güreşe girdi, elenseleri birbirin ardına patlatmağa başladı. Sağlı sollu elenselerle Yusuf'u yıldırmak, onu ezmek istiyordu. Fırtına gibi eserken de bacaklarını korumak, çapraza karşı tedbir almak hiç aklından bile geçmiyordu. Belli ki Yusuf'u küçük görüyordu. Yusuf, on dakika kadar, Deli Murad'ın sağlı sollu elenselerine karşı koyarak, onun güreş tarzını iyice anladı. Çok açık güreşiyor, hiç dikkat etmiyordu. Yusuf, ustasına baktı, ondan tamam işaretini alınca harekete geçti. Deli Murad, elense çekmek için elini kaldırdığı anda, tek çapraza girip, tek kolunu rakibin koltuk altına geçirerek sürmeğe başladı. Yusuf'tan böyle bir acarlık beklemeyen Deli Murad, direnmeğe, geri geri sürülmemeğe çalıştı. Ancak, Yusuf'un acı kuvvetine karşı koyamadı. Yusuf, bir kaç adım sürdükten sonra, Deli Murad'ı çengelleyip, ayağını Murad'ın topuk kemiğine takarak sırt üstü yer vurdu. Hemen doğrulup galibiyet temannasını, selamını çaktı. Bu arada, Deli Murad da doğrulmuştu. Yusuf'u kasnağından tutup çekti: -Ne temannası çekiyersin üle! Yenilmedim! Sen kim beni yenmek kim? Adi güleşe devam! Yusuf, gülümsedi ve cazgıra döndü. Tecrübeli cazgır yanlarına gelmişti: -Te be Deli! Daa nası yenilcen! Göbeen yıldızları gürdü, sırtın yerdeki otları yoldu. Tuna boyunda seyrana çıkmış gibi, ayaklaanı hiç kollamadan güleşirsin tabi ki yenilirsin. Adi itiraz istemez. Çekil miidandan. Seyirciler de tepki gösterdi: -Gidinin Delisi daa nası yenilcen! Sırtından kan çıkmış ba! -İsteesen bi de göbeene sor bakam, kaç tane yıldız göömüş. Deli Murad, daha fazla ısrar etmedi, Yusuf'un helalleşmek için kucaklaşma istediğini ret ederek meydandan ayrıldı. Kucaklaşmaması seyirciyi kızdırmıştı: -Bre Deli! Yaptıın ayıptır! -Geleneklere niçin uymiyersin! -Burda yenilmek de şereftir bre! DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.