İlk ders acı olmuştu

A -
A +

Yusuf'un babası Deli İsmail Ağa, Yusuf'un ağlayarak kaçmasından birşey anlayamamıştı. İnsan, ustasının yenmesiyle bu kadar üzülür müydü? Gerçi, Dursun Pehlivan da, kucaklayıp Yusuf'u, kendisinin önüne bırakmakla pek doğru bir hareket yapmamış gibiydi. Ancak Dursun Pehlivanı yakından tanıyordu, böyle davranmışsa mutlaka haklı bir sebebi vardır. İsmail Ağa, Yusuf'un arkasından üzgün bir halde bakan Dursun Pehlivan'a sordu: -Yahu usta! Noldu bizim delikannıya? Bi şey annamış diilim. Dursun Pehlivan suçlu suçlu gülümsedi: -Ben annadım galba. -Annadınsa süle de biz üürenelim. -Bak İsmeyil agam. Yusuf'un gözü beni pek tutmadı. Yörük Ali'nin, çok çalışırsan Aliço ile baş edebilirsin sözleenden soona, sanki, kendini tam bi başpelvan gibi görmee başladı. Emen idmanın başında beni yenerek, sana, benim, ona usta olamıcaamı göstermee çalıştı. Daa duurusu ben büle zannediyerim. Ben de ona ufuk bir ders veemek istedim. Ama gürünüşe bakılırsa dersi biraz ağır kaçırdık galiba. İsmail Ağa, Dursun Pehlivan'ın açıklamasıyla rahatlamıştı: -Ben de aynı şeyleri sezinlemiştim. Çok iyi yaptın. Büülece, pelvanlıktaki en büük, en ilazım dersi, kendini büyük, rakibini de karınca bile olsa küçük görmeme dersini almış oldu. Hem, pelvan olması için daa çook çalışması gerektiini de annamış olur. Sen sakın üzülme, Yusuf, üzerindeki hakimiyetini de sakın gevşetme. Şindi ben gidiyerim. Yusuf'u iyi tanıyerim, benim yanımda artık güleşemez. Git onu bul ve çalışmanıza devam idin. Dursun Pehlivan, meseleye bu kadar sıhhatli yaklaşması karşısında İsmail Ağa'ya hayran olmuştu: -Bre İsmeyil Agam çok güzel süledin. Ben şindi onu bulur, gerekli açıklamayı yaparım. -Tamam, ustam, adi saa kolay gelsin. Dursan Pehlivan, eve doğru giden İsmail Ağa'nın arkasından iç geçirerek baktı: -Eyy gidi Deli İsmeyil Pelvan. Eğer, güleşe divam idebilseydin, şindi Aliço'nun diil seen güleşleen annatılcaktı. Ama naparsın kader. Kısmet diilmiş. Kendin doyasıya güleşemedin. İnşallah, Yusuf'un Kırkpınar'da başpelvan olduu günneri saa görmek nasip olur. Dursun Pelvan, Yusuf'u dere içinde yüzünü yıkarken gördü. Yüreği cız etti, keşke kucaklayıp babasının yanına götürmeseydim. "Ya, tahmin ittiim gibi düşünmemişse.. Ya yanılmışsam o zaman Yusuf'tan hakkı geçti. Yusuftan helallık almalıyım" diye düşündü. Yanına yaklaştığı halde Yusuf, geldiğini farketmemişti. Çok dalgın gözüküyordu. Selam verdi: -Selamün aleyküm Yusuf Hocasının sesini duyan Yusuf, irkildi, mahçup mahçup ustasına baktı, hemen gözlerini kaçırdı, gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu: -Aleyküm selam hocam. DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.