Çift dalarak rakibinin iki paçasını birden eline geçiren Yusuf, yüklendi ve sırtüstü yendi. Yusuf, bu kadar kolay galibiyet beklemiyordu. Galibiyet temennası çakmak bile aklına gelmiyordu, rakibi de şaşkın şaşkın kendisine bakıyordu, onun da böyle yenilgi beklemediği belliydi. Seyirciler Yusuf'u alkışladı: -Afferin sana Şumnulu, gösterdin nasıl bir pelvan olduğunu. -Sıkır dur bre Aliço, bu Şumnulu çok zorluya benziyor. -Te be Yusuf, çaksana galibiyet temennasını daha nasıl yeneceksin? Seyircilerin ikazı üzerine Yusuf, hemen doğrularak galibiyet temennasını çaktı. Bu sırada, cazgır da yanlarına geldi ve "Yusuf, pehlivan rakibini yenerek sona kalmıştır." diyerek galibiyetini ilan etti ve Yusuf'a da, "Ee Yusuf, kısmet olursa, Aliço ile güleşeceksin. Sakın ola acele etme, onun elenselerle hissettirmeden gücünü, kuvvetini emmesine, güreşin yükünü sana çektirmesine müsaade etme. Aliço, yedi-sekiz yıldır, zorlu güreş yapmadı, kişi Aliço bile olsa bu kadar sene ciddi güreş yapmayınca gücünün zirvesinde duramaz. Hadi şimdi git de, istirahat et," diyerek tavsiyede bulundu. Yusuf, Allah razı olsun ustam cevabıyla meydandan ayrıldı. Yusuf'un galip geldiğini gören Aliço, iyice yüklendi, Pomak Osman, Aliço'nun Yusuf'la güreşirken biraz daha yorgun olması için güreşi uzatmağa çalıştı, bütün direnmesine rağmen, Aliço'ya ancak bir onbeş dakika daha dayanabildi, Aliço, topladığı bir çaprazla, tıpkı bir boğa gibi Pomak Osman'ı sürmüş ve çengelleyerek yenmişti. Seyirciler, yıllardır Kırkpınar'da rakipsiz olan Aliço'ya hayranlıklarını dile getidiler: -Var mı sana eş şu dünyada.aslanlar aslanı? -Kim senin bileğini bükebilir? Pomak Osman ve Aliço, helalleştikten sonra, cazgır Aliço'nun galibiyetini ilan etti ve 15 dakika kendisine istirahat için mühlet verildiğini söyledi. Bu Aliço'yu kızdırdı: -Te be ne istirahatı, güreş mi yaptık ki? Bu insanları daha fazla bekletmeğe ne lüzum var. Görelim bakalım Aliço mu yaman yoksa Yusuf mu? Cazgır, Aliço'ya bir şey diyemedi ve durumu seyircilere duyurdu: -Aliço pelvan, yorulmadığını söyleyerek istirahat etmeyi kabul etmemiştir. Yusuf pelvan son güreş için acele meydana gelsin. Cazgırın açıklamasıyla birlikte koca Kırkpınar meydanında bir heyecan dalgası esti. Müthiş kalabalık, başağa durmuş buğday tarlasının rüzgârda dalgalanması gibi dalgalandı, püfül püfül esti: -Vay Aliço vay! Var mı senin gibisi. İstirahat etmeğe bile lüzum görmedi. -Bugün Kırkpınar adamakıllı şenlenecek desenize. -Bakalım Yusuf, Aliço karşısında ne kadar dayanacak? Yusuf, hemen kazan dibine yürüdü, yağlanmaya başladı, biraz sonra da Aliço geldi, hiç bir şey demeden yağ kazanının başına geçti. Yusuf, Aliço'ya karşı güreşe çıkmakla sanki suç işlemiş gibiydi. Suçlu suçlu yağlanmağa çalışıyordu. Yağlanma bittikten sonra, Cazgır Sadık Hoca, her iki pehivanı kıbleye karşı getirdi, el bağladılar ve cazgırın duasını beklemeğe başladılar. Aliço'nun esmer, Yusuf'un bembeyaz vücudu yan yana gelince çok hoş bir görüntü meydana çıkmıştı. Yusuf, Aliço'dan daha boyluydu, ancak Aliço daha iriydi. Biraz sonra ormanın krallığı için ölesiye döğüşecek iki aslan gibiydiler. Herkes, büyük bir heyecan içindeydi. Bir kişi hariç. Devamı var