Sen Koca Yusuf oldun

A -
A +

Ayşe hanım, Yusuf'a sordu: -Te be oğlum. Kim bu sarışın küçük Yusuf. Aynı senin küçüklüğün. Sen, artık Koca Yusuf oldun, senin küçüklüğünse bu küçük Yusuf'ta yaşıyor. Yusuf, annesinin küçük Yusuf benzetmesiyle bir daha vuruldu, kendisi, çıraklığa layık görmezken, annesi, küçük Yusuf diyerek küçük Mehmed'in kendisi için kardeşten de öte, özü, canı olduğunu ifade etmişti: -Anam Erikli Köyünden Mehmed. Bakalım kendisiyle güleş tutçaz. Eğer beni yenerse ona çırak olacağım. Yusuf'un bu sözlerine hepsi güldüler. Yaşadıklarına inanamayan Hasan Ağa, söze karıştı: -Yusuf Pelvan. Eğer kabul edersen oğlum Mehmed, bundan sonra küçük Yusuf diye bilinsin. Tıpkı Dede Korkut gibi, oğluma ismini Ayşe hanım buldu. İki Yusuf bir arada olunca sana da Koca Yusuf diye anılmak yakışır. Koca Yusuf ismini de annen vermiş oldu. Yiğit lakabıyla anılır demişler, sen de bundan sonra ta Kıyamete kadar Koca Yusuf diye bilin. Ananın verdiği ünvana, lakaba itiraz etmezsin herhalde. Koca Deliorman'ı inleten "Hey bre Koca Yusuf", narasıyla herkes dehşete düştü. Meğer Yusuf'un kispetini evden alan Filiz Nurullah, bu arada gelmiş ve konuşmaları duymuş. Yüz okkalık vücuduyla narayı patlatınca, zelzele olmuş gibi herşey sarsılmıştı. Yusuf, "Bre deli Filiz, az kalsın ödümüzü patlatıyordun" dedi, Filiz de, " Te be Koca Yusuf Ağam, az bile naralandım, öyle bir naralanmalıydım ki yalnızca Deliorman değil, bütün dünya duymalıydı. Bu Koca Yusuf ismini çok sevdim." cevabını verdi. Yusuf, hadi ba zevzek herif diyerek hemen anasının yanına gitti, elinden tepsiyi aldı, hürmetle elini öptü: -Anamın verdiği lakap benim için en büyük şereftir. İnşallah bu Koca lakabına layık olurum. Yusuf, kispeti giymek için koyun ağılına girdi. Biraz sonra, kispetini giymiş halde çıkınca, şaşırdı, ortalık kalabalıklaşmıştı. Bu kadar insan bir anda nereden gelmişti. Filiz Nurullah'a baktı: -Bre Filiz, bu senin işindir, sen süledin değil mi güleş var diye. Filiz boynunu büktü: -Te be Yusuf Ağam. Yalnızca bir kişiye süledim. Yusuf, elinde olmadan güldü: -İyi ki bir kişiye sülemişsin. Eğer, iki kişiye sülemiş olsaydın bir saat içinde Şumnu'dan Razgırad'a bütün Deliorman burada olurdu. Mehmed de kispetini giymişti. Birlikte köy çayırlığına yürüdüler. Onların güreş yapacağını işiten köyün bütün insanı, çoluk çocuk, genç ihtiyar işini bırakıp, çayırlığa güreşi görmeğe koşmuştu. Koca Yusuf ile eski Mehmed, yeni küçük Yusuf, yağlandılar, kıbleye karşı yan yana durdular. Cazgır Filiz Nurullah'tı. Dualarını yapıp meydana saldı. Davul zurnasız idman güreşine başladılar. Yağlı güreşte idman güreşinde ciddi tutulur. Güreşe girmek üzere ense bağladıklarında, Yusuf, "Mehmedim, yiğidim, ciddi güleşeceğiz sıkı tut" dedi. Mehmed büyük bir ciddiyetle "Peki usta" cevabını verince Yusuf'un yüreği cız etti. Demek ki artık kendisine de usta diye hitap edilecek günler gelmişti. Ustaları İsmail Hoca, Dursun Pehlivan, Kel İsmail ve Pomak Osman aklına geldi. Yusuf, Mehmed'in ensesine yapıştı, şöyle bir yokladı. Aman Allah, bu Mehmed yeni adıyla küçük Yusuf, insan değil, sanki ateş parçasıydı. O kadar atik, o kadar çevikti ki, Yusuf'un en ufak hareketini önceden seziyor, ustaca hareketlerle boşa çıkarıyordu. Ele avuca sığmıyor, Yusuf'un kolları arasından kayıp kayıp gidiyordu. Yusuf, hayretler içindeydi. Yusuf'un hamleleri birbirini takip etti. Mehmed yine çevik hareketlerle kurtulmasını bildi. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.