Yusuf'a ne olmuştu?

Yusuf ile Kel Mehmed Pehlivan arasındaki mücadele kıyasıya devam ediyordu. Yusuf'un kaba yerleri üzerine oturması sebebiyle sarma, künde, dış paça kasnak gibi oyunları alamıyan Mehmed, bu sefer, paçasının iç kısmından ve kıspetin belinden tutarak iç paça kasnak oyununu almak için harekete geçti. Yusuf, hiç telaş etmiyordu. Mehmed'in bütün oyun istekleri yalçın kayalara çarpmış dalgalar gibi parça parça oluyordu. Yusuf'un altta kalması hemşehrileri Karalar Köylülerini telaşlandırmıştı: -Te be Yusuf! Davran ba! Yakışmıyoru sana! -Adi kalk! Mehmed epten de kendini pelvan sancak! Oluklu Köylülerinin neşesi yerindeydi, Karalar Köylülerine sataşıyorlardı: -A be sizin Yusuf'un rahatı yerinde galba! Hiç yerinden kalkmak istemiyor. -Adi gözyaşlaanızı silmek için mendilleri hazır idin, Yusuf, yeniliyeri. İki köy arasında laf atışma kızışınca, araya ihtiyarlar girdi: -A be susak ağızlılar kesin sesinizi. -Yenen de, yenilen de bizim pelvanımız. -Utanmıyor musunuz, çocuklar gibi dalaşmaya. Bu sırada, altına almasına rağmen, istediği oyunu bir türlü alamayan Mehmed, sinirlenmeğe başlamıştı. Bunu farkeden Yusuf, fırsatı kaçırmadı, Mehmed'e takıldı: -Te be Mehmed, yoruldun galba, ellen titremeğe başladı. Zorlama kendini bu kadar. Yusuf'un takılması Mehmed'i iyice sinirlendirmişti: -Sen şindi görürsün, kim yorulmuş bakalım. Seni üle bi tepe üstü dikçem ki, yıllarca buralarda sülencek. -Aslanım, biraz sonraki kendi halini görüyor olmayasın. -Görcez bakam, kimin hali yaman olcak. Edep sınırlarını aşmamak şartıyla pehlivanlar, rakiplerini kızdırmak için sataşabilirlerdi. Çünkü, güreş bir savaştı. Rakibin her türlü taktiğine karşı hazırlıklı olunmalıydı. Yusuf'un takılmasıyla iyice kızan Mehmed, oyun almak için Yusuf'u tekrar zorlamağa başladı. Yusuf'un oturması sebebiyle başka oyun alamayınca iç paça kasnak oyununu almak istedi. Yusuf da hemen Mehmed'in iç kasnağından tutup diz üstü kalkmak için harekete geçti. Yusuf'un karşı oyunuyla durum değişmek üzereydi. Mehmed, Yusuf'un iç kasnaktan yakalamasına mani olmak istedi, ama yapamadı. Yusuf, diz üstü doğruldu ve diğer eliyle Mehmed'in paçasına parmaklarını geçirince roller değişti. Biraz önce hakim durumda olan Mehmed şimdi çok tehlikeli bir duruma düşmüştü. Mecburen Yusuf'un paçasını bırakıp kendi paçasın kurtarmak derdine düştü. Mengene gibi iki pençe, Mehmed'in paça ve kasnağından yakalamıştı. Mehmed, silkeleyerek paçasını, budayarak da kispet kasnağını kurtarmak için çalıştı, ancak ne mümkün? Yusuf'un demir parmakları girdiği yerde milim oynamıyordu. Mehmed, tek ayak üzerinde sekmeğe başlamıştı. Yusuf, hocasını baktı, ondan beklediği işareti alınca, yenmek için harekete geçti. "Şu Mehmed'i köylülerinin tam önünde yenersem bi da ses çıkaramazlar" diye düşündü. Farkettirmeden Mehmed'i köylülerinin bulunduğu tarafa sürmeğe başladı. Mehmed, tek ayak üzerinde sekerek geri geri gidiyor, Yusuf da, onun yere basan ayağını kösteklemek ister gibi yapıyordu. Yusuf'un niyeti, Mehmed istediği yere gelince sırtüstü yenmekti. Tam Oluklu Köylülerinin önüne gelindiğinde olanlar oldu. Yusuf'un bir anda yere, Mehmed'in de onun üzerine düştüğü görüldü, herkes şaşırmıştı, Yusuf'a ne olmuştu? Devamı yarın