-Doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar ya, dokuz köyü birbirine katar en tepeye çıkar seyrederim… Dobralığa devam…
-İnsanlar 2’ye ayrılır; 1. Doyamadıklarımız. 2. Kovamadıklarımız…
-Psikolojidir, bozulur, düzelir. Allah, karaktere zeval vermesin…
-Banyoya gitmeye üşenip elini mutfakta bulaşık deterjanı ile yıkayanlar size de selam…
-İnsanlarla empati kurmaya çalışırken gelen aydınlanma; ‘İnsanları kafanda aklamaya çalışma. Belki de dümdüz kötü biridir…’ İç burkan bir farkındalık.
-Kadınların iki kova suyla yaptığı tüm temizliği, sadece bir ıslak mendille yapabilen canlıya erkek denir.
-Benim savaşım kendimle ve birkaç satırla, bulaşmayın bana.
-Sürekli olarak ‘bi 5 dakika uzanmak’ isteyenler, birleşelim…
-İkinci katı sürmeye gerek bırakmayan rimeller ve bir şeyi ikinci kez tekrarlamayan kişiler sizi seviyorum…
-Başına ne gelirse gelsin gece kremini sürenler, seviliyorsunuz…
-Her adımına dikkat etmen gerekiyorsa oraya ait değilsindir.
-Mevsim geçişlerinde alerjiden yamulanlar dernek kursun…
-Artık herkesten her şeyi bekliyorum; o öyle yapmaz falan değil on katını yapar, sıfır güven…
-Aklındaki kombin aklındaki gibi olmayınca gideceği yere geç kalanlar, buradasınız biliyorum.
-Benim prensesliğim kafam atana kadar!..
-Sen derdini anlatırken hemen araya girip kendi derdini sıkıştıran gıcık kişi, çekil şuradan…
-Bu elit misafir çocuklarını hiç sevmiyorum, gelmiş “satranç oynayalım” diyor, yauvv gel bilgisayara otur ite kaktıra kaldırayım. Döngüyü ne bozuyorsun?!
-Arkadaşlar üstündekini çok sormuşsunuz; nazar ve dost kazığı…
-Aynaya da bakmazsak güzellik göreceğimiz yok!
-Günde üç kere gülüyorum; ikisi sinirden biri kendi hâlime…
-Hayatımızda bir elek olsa da şöyle güzelce bir elesek, düşenler düşse kalanları kucaklasak di mi?
-Yer altındaki fay hatlarının hareketiyle her yıl dört santim batıya kayıyormuşuz bekle bizi Avrupa kaya kaya geliyoruz.
-Bir kadına “kaç yaşındasın?” diye sorulmaz, “kaç yıldır dünyayı güzelleştiriyorsunuz?” diye sorulur, öğrenin bunları…
-İyileri aptal zannettiğiniz zaman yitirdiniz insanlığınızı, işte bu yüzden hep karanlıktasınız…
Ninem diyor ki: El, el ucuyla yılan tutar; bir ucuyla yalan tutar.