Latife Hanım plan kuruyordu

A -
A +

Başta gelin Leyla olmak üzere, bütün Hazar ailesi misafir kadının "hamilelik" imasından son derece rahatsız olmuşlardı. Bu, onlar için oldukça hassas bir konuydu. Leyla ile Selim dört yıldır evliydiler ve çocukları olmuyordu. En büyük üzüntüyü de Leyla çekiyordu. Yıllardır yurt içinde ve yurt dışında uzman hekimlerden tedavi görmüş, ancak bir sonuç alamamışlardı. Anne olmasının imkânsız olduğu söylenmişti ama, o bunu kabullenemiyordu. Kayınpederi ve kayınvalidesi ise, soylarını devam ettirecek bir veliahda kavuşmanın hasretini çekiyorlardı. Bütün aile fertleri hamilelik konusunun açılmasından son derece rahatsız iken, misafir kadın, Latife Hanımın damarına basarcasına konuyu devam ettiriyordu: -E, sizde bir hareket yok mu kuzum? Torun sevme vaktiniz gelmiş geçiyor bile!.. Latife Hanım sükunetini korumaya çalışarak; -Acelemiz yok, dedi. Çocuklar ne zaman uygun görürse olacak elbet. Başından beri öfkesini dindirmeye çalışan Leyla dayanamadı ve söze girdi: -Bu konular büyüklerin yanında konuşulacak şeyler değil Şeyda Teyze. Yine de madem merak ettiniz, bazı işlerin düzene girmesini bekliyoruz. Selim, masanın altından karısının dizine dokunarak fısıldadı: -Tamam canım, sakin ol... *** Gecenin ilerleyen saatlerinde İsmail Hakkı Bey yatağına uzanmış kitap okurken, karısı Latife Hanım makyaj masasında dalgın bir halde saçlarını tarıyordu. Belli ki yemekte konuşulanlar fazlasıyla canını sıkmıştı. -Ne olacak bu çocuk konusu İsmail? diye sordu. -Boş ver, iğnelesin dursun. Herkes kendi seviyesini koyar ortaya. -Mevzu sadece onun iğnelemesi değil. Bu dert zaten içimizde var biliyorsun. Hem torun özlemi, hem de soyumuzu devam ettirecek bir veliaht. Görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek vallahi. Okumakta olduğu kitabı komodinin üzerine koyan İsmail Bey, gözlüğünü çıkararak; -Ne yapalım hanım, dedi. Daha geçen ay Amerika'da muayene oldular. Mümkünü yokmuş, kabullenmek zorundayız. Problem sadece birinde değil ki, her ikisinde de var. Bu saatten sonra karısını boşayıp başkasını da alamaz, skandal olur. Evlatlık dersen, herkesin başkasına ait olduğunu bildiği bir çocuk... Ne bileyim, pek iç açıcı değil. Bir an düşünen Latife Hanım, gözleri ışıl ışıl parlayarak kocasına döndü: -Peki ya kimse bilmese? İsmail Bey şaşırdı: -Nasıl yani? -Yanisi şu. Yeni doğan bir bebeği herkes Leyla doğurdu zannetse? -Hoppala! Aklından neler geçiyor senin? Oturduğu sandalyeden kalkan Latife Hanım, yatağa doğru yaklaşarak kararlı bir şekilde söylendi: -Ben bu işi halledeceğim. Sen karışma ve bir şey sorma. Projeyi kafamda biraz geliştirmem lazım. -Sen bilirsin hanım. Bir skandaldan kaçalım derken başka bir skandala imza atmayalım da. Kimseye güven olmaz biliyorsun. -Sen merak etme. Ay çok heyecanlandım, olacak bu iş. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.