O harita değişecek!..

PKK/YPG terör örgütünün, İstanbul İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı bombalı saldırısının ardından Türkiye’nin, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik başlattığı “Pençe-Kılıç Hava Harekâtında” hedefler havadan ve karadan müdahalelerle tek tek vuruluyor.

 

Partisinin grup toplantısında operasyon hakkında mesaj veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Tel Rifat, Menbiç, Ayn el-Arab gibi çıbanbaşı yerleri bir bir halledeceğiz. Hava harekâtlarımızı kesintisiz sürdürürken, bizim için en uygun vakitte karadan da teröristlerin tepesine bineceğiz. O beton tünellerin mezarları hâline geleceği gün yakındır” dedi.

 

Bölgede Amerika’nın desteğiyle oluşturulan ve hedeflerinin bir oyuncağı olarak görev yapan PKK, PYD, YPG için ABD “yerel ortak” demeye başladı. Hâlbuki ABD yetkilileri Fırat'ın batısında Menbiç'in DEAŞ’tan alındıktan sonra PYD'nin bölgeyi terk edeceğine yönelik Türkiye'ye güvence vermişti. Hem sözünü tutmadı hem de örgüt için endişe beyan ediyor.ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Patrick Ryder, Türkiye’nin, Suriye’de yerel ortak olarak tanımladıkları PKK/YPG terör örgütünü hedef aldığını belirterek "Suriye'nin kuzeyinde, Irak'ta ve Türkiye'de tırmanan gerilimden derin endişe duyulduğunu" ifade etti.

 

Endişe edebilirler, çünkü terörle mücadele artık kendilerinin tanımladığı alan içinde sınırlı kalmıyor.Zaman ABD’nin aleyhine işliyor. (2017-2018 Almanya Dışişleri Bakanı) Sigmar Gabriel, Berlin Körber Vakfında (14 Aralık 2017) yaptığı konuşmada “ABD hegemonyasının gerilediği ve bu geri gidişin gelecekte de devam edeceğini ve Türkiye’nin Kürdistan Planı nedeniyle ABD ile silahlı çatışmayı dahi göze aldığını” söylemişti.

 

Nitekim bölgenin Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının üssü hâline dönüşmesine Türkiye’nin güçlü bir şekilde verdiği cevap sürpriz olarak karşılanmadı ama ciddi bir rahatsızlık duydukları da ortada. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği “teröristler nerede ise orada bulup yok etme” operasyonu sürekli kendi menfaatlerine uygun sömürge tavrı bekleyen Batı’yı ürkütmüş görünüyor.

 

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Terörle mücadele konusunda Türkiye'nin yanındayız. Fakat bu mücadele sırasında verilen tepkilerin orantılı ve Birleşmiş Milletler hukukuna uygun ve sivillerin korunduğu operasyonlar olması gerekir” derken ABD’nin açıklamasında ise “Terör tehlikesiyle karşı karşıya olan Türkiye’nin kendisini her türlü savunma hakkı vardır, bunu anlayışla karşılıyoruz. Ancak bu müdahalenin, DEAŞ’a karşı verilen mücadeleyi zayıflatmaması gerekir" deniliyor.

 

TSK'nın bu operasyonları, yurt dışında bazı odakları rahatsız ederken, yurt içinden de operasyona karşı çıkanlar oldu. “TSK ne yapmak istiyor? Bence asıl önemli olan konu bu. TSK sınır boyunda, İran sınırından ta Akdeniz'e açılan bir Kürt coğrafyası ve Kürt özerk bölgelerinin birleşmesini önlemeye çalışıyor. Bir Büyük Kürdistan hayali varsa eğer, bu korkuyla bunu önlemeye çalışıyorlar" diyenler nereye ait, kimden yana?!.

 

TSK’nın sınır ötesi operasyonlarının sonuçları zannedildiğinden çok daha büyük olacaktır. M. Necati Özfatura’nın tespitleriyle; “Bugün şantaj ile ikna ettiği ülkelerin yarın ABD’nin yanında yer alacağına dair garanti yoktur. Operasyonlar, ABD tehdidine boyun eğmek durumunda kalan, ABD bağımlılığından kurtulması gerektiğini düşünen devletlerin işini kolaylaştırmıştır.”

 

Türkiye’nin kapsamlı hava harekâtı karşısında ABD ve Rusya’yı kendilerine ihanet etmekle suçlayan terör elebaşları ABD öncülüğündeki koalisyona “Türkiye’yi durdurun, aksi durumda DEAŞ hapishanelerini açar tüm militanları serbest bırakırız” tehdidinde bulunmuş.

 

Terörün gündemimize girdiği ilk yıllarda, Carter’in Güvenlik Baş Danışmanı Zbigniew Brzezinski’nin “Türkiye neden Kobani’de etkin duruş sergilemiyor?” sorusuna verdiği cevap: “Türkler hiçbir zaman Amerika’nın uzun vadeli hedeflerini görmeden hareket etmezler.”

 

Brezezinski bunu söylediği zaman belirleyici olarak merkezde ABD vardı. Şimdi durum farklı ve endişe etmekte haklılar. Merkezde Türkiye de var ve; “O harita değişecek!..”