Siyasette tuhaflıklar bitmez!..

A -
A +

İsterseniz bugün iç siyasetle ilgili, bazı yeni rivayetler üzerinde durup daha hoşça vakit geçirelim... Rivayet ne kadar doğru, ne kadar yanlış; tam olarak bilmiyorum. Cafe Siyaset'ten Muhammet Kutlu'nun 'özel haber' olarak bildirdiğine göre, Mesut Yılmaz; üç vakte kadar kurmakta olduğu yeni partisini ilan edecekmiş... Ama ilk önce Rize'de, bir gövde gösterisinde bulunacakmış. Habere göre, uzun zamandır bazı AK Partililer dahil, kimi siyasilerle yoğun görüşmeler yapan Mesut Yılmaz; artık sona yaklaşmış ve ismi "Çağdaş Demokrat Parti" veya "Çağdaş Demokrasi Partisi" olacak partisinin kuruluş dilekçesini pek yakında İçişleri Bakanlığı'na verecekmiş. Yalnız ufak bir eksiklik varmış. Partinin başına kimin geçeceği henüz belli değilmiş. Zira Yılmaz kendisi genel başkan olmayacakmış... Parti Başkanlığı için Abdüllatif Şener ve Numan Kurtulmuş dahil, birçok kişi ile görüşmeleri sürüyormuş!.. Sizce burada bir tuhaflık yok mu? Mesut Yılmaz parti kuruyor ama kendisi liderlik koltuğuna oturmuyor. Tam dört buçuk yıl ortalıktan kaybolduktan sonra, 22 Temmuz seçimlerinde memleketi olan Rize'den bağımsız olarak Meclis'e giren Yılmaz ne yapmak istiyor sahi? Daha önce genel başkanı olduğu ve yüzde 26.5 oyla alıp yüzde 4.5'a kadar indirdiği Anavatan Partisi, perişan vaziyette orada duruyor. Bırakın oy almayı, bu parti son seçimlere yasal olarak katılamadı bile!.. Lakin oy kaybetmekten yılmayan ve ANAP'ı terk eden Yılmaz, yeni parti kuruyormuş... Eğer başına geçecek adam bulursa tabii. Manzarada bir tuhaflık olduğu için, bu satırları ihtiyatla yazdığımı, bir kere daha belirtmeliyim. Zira bütün bu rivayetlerin doğru olup olmadığını bekleyip göreceğiz. Yılmaz'ın genel başkan arayışına gelince, haberde bahsi geçen isimlere kısaca bakalım: Prof. Dr. Numan Kurtulmuş liseden sınıf arkadaşım. Dolayısıyla kendisini iyi tanırım. Çalışkan ve başarılı bir kişi. Halen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı. Zaman zaman Erbakan'ın halefi olarak da ismi geçer. Tanıdığım Numan Kurtulmuş, Mesut Yılmaz'ın peşine takılacak birisi değil. Ama siyaset bu, belli mi olur! Abdüllatif Şener'e gelince... Son zamanlarda epeyce popüler bir görüntü vermeye çalışıyor. Birileri de, ısrarla onun ismini gündeme getirmeye ve orada tutmaya gayret ediyor: "Burası Sivas, peki bu kalabalık kimi bekliyor?" türünden haberlerin sebebini anlamak zor değil!.. Kendisi bu durumdan oldukça memnun. Uygun bir fırsat kolladığı da kimsenin meçhulü değil. Lakin evdeki hesap çarşıya uyar mı, işte orası belli değil. Ancak Şener, iyiden iyiye havaya girdiğini açıkça belli etmekten kaçınmıyor. Sivas'taki yüzlerce araçlık konvoyun da verdiği moralle şöyle diyor: "Halkın frekanslarından benim ölçtüğüm şu; vatandaşta siyasetle ilgili yeni beklentiler ve talepler var. Bu yeni beklenti ve talepler, benim ismimle birlikte de yaygınlık kazanıyor. Yani halkta var olan bu yeni arayışta kitlelerin en fazla telaffuz ettiği, andığı isim, kimlik olarak ön plana çıktığımı düşünüyorum... Bir yeni siyaset anlayışına zemin verecek, onu güçlü kılacak bir beklenti halkta meydana gelirse o beklentiyi cevaplandırırım..." Bu cümleler, Demirel'in yıllarca dillendirdiği laflardan farksız görünüyor. Bakalım, Yılmaz ile Şener ortak bir paydada buluşacak mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.