Ali Koç Bey pike yaptı mı?

Bizim gazetenin Sevilla maçı sonrası sayfasında şöyle bir başlık vardı, “Ne oldu sözlerin?” Ne mi anlatıyordu? Efendim, Sevilla maçı sonrasında veya sonlarına doğru Fenerbahçe tribünlerinden böyle bir soru sorulmuş ve Ali Koç istifaya davet edilmiş... Ve de Fenerbahçe’yi ne hâle getirdiği üzerinde yoğunlaşılmış... Şimdi asıl yere gelelim. Böyle bir tezahürat sonrası Ali Koç Beyefendi acaba seyircilerin üzerine pike yaptı mı? Bir sefer dalmıştı ya...  

 

Üçte sıfır!

 

Geçtiğimiz hafta içi üç takımımızın Avrupa maçları vardı. İlk maçlarda çok da kötü sonuçlar almamıştık. Ama ne yazık ki kendi sahamızda oynadığımız rövanşlar sonucu kupalardan silindik. Hem de iki takımımız evinde dörtlük oldu. Bir tanesi de ilk maçın skoruna yetişemedi. Demek ki aşama yok! Peki onca döviz dökerek ithal ettiklerimiz ne işe yarıyor? TFF bunun hesabını sormazsa kim soracak ki? Bir de çok kulüp şu üç yerli kontenjanını eleştirip sınırsız ithal istiyor... Nasıl olsa para Ankaragücü! Böyle derler idi eskiden... 

 

Okan Hoca sen ne yaptın öyle? 

 

Galatasaray’ın Konyaspor maçı öncesi kadrosu elime geçtiğinde şaşırıp kalmıştım. Acaba yanlış mı okudum ya da deftere geçerken yanlış mı yazdım diye bir daha baktım. Hayır doğru idi yazdıklarım... Orta alan iki yerli ve Oliveira’ya teslim idi. Yani öne doğru dürüst pas gitmez, savunma da yardımsız kalırdı. Öyle de oldu. Ya Icardi Amca? Vallahi doksan dakikayı tamamladı. Ve Gomis’e yine ayıp oldu. Haftalardır yenilen ve gol atamayan rakip böylece zengin edildi. 

 

Hangi hakem yorumcu ise...

 

Şimdi de Lale Orta’nın hedefe alındığını gördük. Hemen şunu belirteyim, bendeniz hiçbir hakemin ekranlara çıkıp yorum yapmasını sevmem. Çünkü zamanında yaptıkları hataları şimdi eleştirir oldular. Hatta hatta bir tanesi kural hatası yüzünden düdüğü de bırakmıştı. 

 

Bu golleri özlemiştim!

 

Evet, Beşiktaş İstanbulspor’u yenerken attığı üç gol de bana tarihte izlediğim mükemmel sayıları hatırlattı. Cenk’in durduğu yerden değil de bir veya iki metre öne zıplayarak attığı kafa golü Metin Oktay izlenimi verdi. Aboubakar’ın köşeye uçan topu da Kadri Aytaç’ın, Can Bartu’nun, Birol Pekel’in ustalıklarının kopyası oldu. Ya Redmond? Baba Recep, Lefter, Suat Mamat, Aydemir Nemli, Hagi kokuyor idi... Bu sebeple Beşiktaş’ın bu galibiyeti bundan böyle benzeri golleri getirir umarım... 

 

Gramofondan Mikrofona!

 

Sık sık bu sütunlarda TRT Müzik’ten söz ederim. Bu defa son yukarıdaki başlıkta ismi bulunan programı dinledim. Önce kadın soliste teşekkürler! Saza da tabii ki... Bu kanalımızın bu programı hiç olmaz ise haftada iki üç kere sunması gerekiyor. Tabii ki başında alaturkadan anlayan var ise...  

 

Yanal’ı nereden buldunuz?

 

Tamam, Ankara’daki mesaisinde parlamış idi... Sonra da Fenerbahçe’yle şampiyonluk da yaşamış idi... Ama bana göre, takımı sadece zıplatır, hoplatır, koşturur. Rakibe göre oyun, kurgu hak getire... Sonuç mu? Dağılan Alanyaspor...  

 

Maç arası mesajlar!

 

Alanyaspor-Fenerbahçe maçının devre arasında Fenerbahçe’nin sitesinden ağır eleştiriler içerikli bir mesaj yayımlandı. Şimdi bir soru, şayet böyle bir halt Avrupa’nın herhangi bir kulübünden yapılsa idi ne olurdu? Zahmet olmaz ise araştırıp bir sorunuz... En ağır ceza patlardı dostlar!

 

Jesus takımı kurtardı!

 

Başlığı görünce şaşırdınız değil? Öyle ya düne kadar bu Jesus’u eleştiren Kemal ne diyor... Şunu diyor: Maçın yanlışlarla dolu hakemi tek doğrusunu Jesus’u tribünlere göndererek yapıyordu. Bu da Fenerbahçe takımının işine yarayacak idi... Çünkü takım kenarda kendini yakan hocadan kurtulmuş idi... Yardımcı, hamleler yaparak veya konuşarak takımı rahatlatıyor ve maç kazanılıyordu.