A Millî Takımımız Dünya Kupası yolunda cumartesi günü Bulgaristan, salı günü de İspanya ile karşılaşacak. Bulgaristan’ı Bursa’da yenersek büyük ihtimalle play-off’u garantileyeceğiz. Sonrası tabii ki belli olmaz... Millî takım, durup dururken sol bekini de kaybetti. Yazık!
Haydi arkadaşlar, ayağınıza bileğinize kuvvet…
Beşiktaş’a eksik lazım!
Sergen Yalçın’ın takımı, deplasmanda ne kadar zorluk yaşayacaktı acaba? Öyle ya, Orkun cezalı, Rafa Silva da sakattı. Karşısındaki rakip de bunlardan yararlanabilecek oyunculara ve kapasiteye sahip Antalyaspor’du. Ama o eksiklerin yerine oynayanlar, maçı hem de üç golle kazandırdılar. Demek ki, ağlamanın hiç sebebi kalmadı.
Trabzon takıldı
Fatih Tekke’nin takımı kendi sahasında 1-0 önde götürdüğü maçta Alanyaspor ile 1-1 berabere kalarak zirve takibinde Galatasaray ile birlikte arıza gösteren taraf oldu. Rakip Alanyaspor, o kadar çok organize ve işe yarar atak buldu ki, bu 1-1’lik skor her ne kadar kâğıt üzerinde Trabzonspor kaybı gibi gözüküyorsa da bence hiç öyle değil…
Tombalacı antrenör!
Fenerbahçe, zirvedeki yarışta altı puanlık farkı şimdilerde bire düşürmüş durumda. Yani liderin bir beraberliği bile galip gelmesi hâlinde Fenerbahçe’yi koltuğa taşıyabilir. Peki bu olabilir mi? Tabii ki olmaz diye bir şey yok da bu Tedesco takım kurmada tombala gibi işe başvurursa neler olmaz ki! Kiminle oynarsanız oynayın Talisca’dan önde son adam olmaz! Hele de En-Nesyri kenarda otururken. Kadıköy’de 40 bin seyirci önünde Kayserispor’dan iki gol yedin, birini de direkler kurtardı. Sen bu konuyu iyi düşün derim Tedesco!
Baskette büyük maç
Bir Fenerbahçe-Maccabi Tel Aviv maçı izledim ki, sormayın. Gerçekten son zamanlarda hele hele bizim baskette böylesine yürek hoplatan bir maçı hatırlamıyorum. Fenerbahçe 20 sayı öndeyken 66-66’da tabelada yakalandı. Düşünebiliyor musunuz? Neyse ki son dört dakikada toparlanıp maçı cebe indirdi. İnanın, basketboldaki maçlarımız futboldaki çekişmeyi ve heyecanı geride bırakıyor.
O siste maç oynanmaz!
Fenerbahçe’nin Çekya’daki Avrupa Ligi maçında rakibi Viktoria Plzen’di, Maç golsüz bitti. Ama sis yüzünden bir metre ötesi bile güçlükle görülebilen bir sahada maçı oynatan bu hakeme UEFA acaba ne yapacak çok merak ediyorum. En azından sis biraz dağılana kadar takımları soyunma odasına gönderebilirdi. Neyse ki, bu sis ev sahibi avantajına çalışmadı.
Bu hesabı Okan Hoca öder!
Galatasaray, 10 maç sonra namağlup ünvanını hiç kimsenin beklemediği bir yerde, Kocaeli’de kaybetti. Ev sahibi ekip maçı 1-0 kazanırken karşısındaki Galatasaray, orta sahasız oynar gibiydi. Çift santrfora sarılan Okan Hoca bu acı yenilginin bir numaralı sebebidir.
Bu da Osimhen işte!
Ajax bir zamanların dünya futbolunu önüne katıp götüren taraftı. Ama bugünlerde o günlerin eseri bile yok. Öyle ki, Galatasaray’ın uç adamı Osimhen, bu Ajax’a hem de Amsterdam’da üç tane birden attı!

