Hey gidi Enver Ağabey hey!

On yıl geçti be... Koca Enver Ağabey’i kaybedeli... Ben meslek hayatımda iki patrona “Ağabey” diye hitap ederdim. Kemal Ilıcak ve Enver Ören... İzin verirseniz Enver Ağabey ile ilgili kısa bir anımı dile getireyim. Gazetenin büyük salonunda bir toplantı düzenlenmiş idi... Arkadaşlar mutlaka gelmemi istediler. Ben de gittim ve en arka sıraya iliştim. Enver Ağabey kürsüye çıktıktan birkaç saniye sonra yanına çağırdığı kişinin kulağına bir şeyler söyledi.  O kişi de taaa arka sıraya gelerek Enver Ağabey’in beni en ön sıraya istediğini belirtti. Tabii ki kalkıp gittim. Enver Ağabey kürsüden “Hoş geldin” dedi ve konuşmasına başladı. Bunu hiç unutmam... Nurlar içinde yat büyük usta! Emanetin emin ellerdedir merak etme! 

 

Dünya güzeli ve titrek konuğu!

 

Merak ettiniz değil mi bunları? Efendim bunlar şu muhalefet kanalı var ya işte onların cuma günü öğlene doğru çıkan fotoğrafları... Yani sözüm ona Halk TV... Yine atıp tuttular... Yani nerede ise bu yakıcı depremi de iktidarın yaptığını söyleyecekler idi. Zaten der gibi de oldular... Aman dikkat edin! Neye mi? Eve girerken, stüdyoya dalarken, hatta hatta mikrofon takılır iken iktidar depremine yakalanmayın! 

 

Onur Bulut krizi!

 

Bu başlık bizim spor sayfasının geçtiğimiz pazar günkü başlıklarından biri idi... Mesele de, Kayserispor'dan transfer edilen bu isimdeki oyuncunun illegal biçimde Beşiktaş'a imza attığı idi. Ve de sözleşme iptal edilmiş... Hep yazdım, hep söyledim, şu menajer işinden vazgeçin diye... Ah ah, nerede eski yöneticiler, başkanlar! 

 

Bu TFF'nin yanlışıdır!

 

Şubat'ın altıncı günü Selahattin Pınar üstadımı vefatının 63. yılında anmaya hazırlanırken deprem acısı ile yıkıldık. Ve de bizim Futbol Federasyonu maçları erteleyecek idi. Güzel! Ama transfere açık olmak hiç uymadı bu karara... Baksanıza Sayın Başkan ve ekibi, gırtlağa kadar borç içindekiler ne transferler yapıyorlar... Ve de 5 Mart'a kadar da bu yanlış uzatıldı.  

 

Bu maç başka maç idi...

 

Gece geç saatlerde başladı... Liverpool-Real Madrid maçı... Uykum gelir miydi acaba? Neyse... Aaaa o da ne ? Liverpool ilk on beş dakika içinde 2-0 öne geçti. Maç bitti derken o da ne? Real Madrid eski günlerine döndü ve maçı 5-2 kazandı... Maç Liverpool'da idi onu da unutmayalım...   

 

Ahmet Suat diye biri...

 

Trabzonspor sesini ve nefesini duyurmaya başladığı günlerde takımın başında Ahmet Suat hoca vardı. Yani Özyazıcı... Neler yazmadı ki... Lig, Türkiye Kupası, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı kupaları... Bu Özyazıcı Hoca’m aynı zamanda filozof idi. Bir konuyu anlatır veya o konuya değinirken ağzından çıkanlar düşündürür idi... Ben İstanbul’da, o Trabzon’da idi ama hep kafalar aynı idi... Nurlar içinde yat Hoca’m!

 

Helal kızlar size!

 

Kadın Voleybol takımlarımızdan Fenerbahçe ile THY, Avrupa Kupalarındaki rakiplerini, hem de rakip sahalarda devirdiler. Hep söyler, hep yazarım, bu branşın kadınlar kısmı seyredilebilir yegâne maçlardır diye... Teşekkürler ve tebrikler!  

 

Hocalara bak be!

 

Efendim, Jesus Brezilya Millî Takımı’na gidecek gibi imiş de, yerine de bir Arjantinli Bielsa gelecek imiş... Vay ki vay! İşte yönetim dediğin de böyle olur zaten... Şampiyon yapan Aykut neymiş ki... Dipten alıp lig ikinciliğine kadar getiren “Arap İsmail” de kim? En iyisi siz yerliler, pasaport ve isim değiştiren de...