Özürle başlıyorum…

Geçen haftaki köşemde, Anadolu Efes’ten söz ederken başkanı Tuncay Özilhan’ın hem semtten hem okuldan dostum olduğunu vurgulamıştım. Ama köşede yazı İzzet Özilhan olarak çıktı. Yani babasının adıyla. Bu nedenle bu haftalığa bu özürle başlayayım dedim.

 

 

Sakın bunu yapmayın

 

 

F.Bahçe bir firmayla bayağı yüklü bir miktara sponsorluk anlaşması imzalamış. Bu anlaşmada stadın sponsor adını alacağı da bulunuyormuş. Bugünkü yönetime sesleniyorum; siz o stadın tarihçesini biliyor musunuz? Sakın o stada sponsorun adını vermeye kalkmayın.

 

 

Var mı Orkun Kökçü gibisi?

 

 

Futbolda profesyonellik alıp yürüdükçe dönemin doları avrosu da aldı yürüdü. Ve bugün Beşiktaş’a imza atan Orkun Kökçü gibi genç ve ünlü futbolcu dolara da avroya da aldırış etmeden Beşiktaş aşkını açık ve net ortaya koydu ve kulüpler bazındaki belki tek futbolcu oldu.

 

 

Telefonla uçak değiştiren adam!

 

 

 

 

 

Bizim gazetenin haberlerinden birinde; Archie Brown isimli futbolcunun tam Milan’ın uçağına binecekken Ali Koçun, yani Fenerbahçe Başkanı’nın telefonuyla başka bir uçağa binip İstanbul’a indiği haberi vardı. Şimdi bu iki uçak arasındaki değişim sırrını çok merak ediyorum. Acaba Milan’ın telaffuz ettiği paranın kaç katı teklif oldu?

 

 

G.Saray doğru yolda mı?

 

 

Osimhen’e feci şekilde takılan Galatasaray, ben bu satırları yazdırdığımda hâlâ Muslera’nın alternatifini bulamamıştı. Eskiler ne derlerdi, bilir misiniz? “Atanınla tutanın iyi oldukça başarı da kapıdan içeri kolayca girer.” Osimhen hâlâ soru işareti taşırken tutandan çok ciddi bir ses alamıyoruz…

 

 

Felipe Augusto ne demiş?

 

 

Bu yabancı futbolcu, henüz 21 yaşında bir Brezilyalı. Ve diyor ki; “Trabzon beni fethetti.” Herhalde bugüne kadar hiçbir futbolcudan duyulmamış bir çıkıştır. Acaba Felipe Augusto’yu Trabzon’un nesi fethetti? Bunu bilmem ama yine de tercih ettiği bir kulüp için kullandığı cümle gerçekten dikkat çekicidir.

 

 

15 Temmuz gecesi

 

 

Bundan dokuz yıl önceydi, böyle bir yaz akşamı balkonda oturmuş keyif yapıyordum. Bir telefon çaldı, açtım, bir yakın dostum FETÖ’cülerin ihtilal yapma yolunda yürüdüklerini söylüyordu. Hemen televizyona koştum, arkadaşımın bilgileri doğruydu da benim yakın dostum Cumhurbaşkanım da şöyle sesleniyordu; “Çıkabilen herkes sokağa çıksın, ben de geliyorum. Bu kalkışmayı durduracağız!” Aynen öyle oldu. Tankların, makineli tüfeklerin ateşlendiği bir ortamda değerli dostum Erdoğan, bütün milletine örnek olacak biçimde bu FETÖ’cü rezilleri durdurdu. 15 Temmuz destanı kutlu olsun.

 

 

Asensio gelir mi gelmez mi?

 

 

 

 

 

Bizim Cahit kardeşime sordum, “Daha henüz kesinleşmiş bir durum yok’ dedi. Ben şöyle bir baktım, bu Asensio 30 yaşındaymış. Eh Fener’e uyar! Zaten 30 yaş üstü ve oyuncular bu tarihî kulübümüze rahat ve kolayca gelebiliyorlar!

 

 

Kim aradığını bulamadı?

 

 

 

 

 

Bizim gazetenin dünkü spor sayfalarından birinde İmmobile’nin çok kısa bir demeci yer alıyordu. Demiş ki, “Beşiktaş’ta aradığımı bulamadım.” Ben de diyorum ki, “Ey İmmobile, biz de sende aradığımızı hiç bulamadık futbolsever olarak. Bir de mangır alıp gitmişsin! Ne güzel hayat be!”

 

 

 

Kemal Belgin'in önceki yazıları...