Son sekiz çarpıcı!

Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kalan sekiz takım geçtiğimiz hafta arası maçları sonucunda ortaya çıktı. Favoriler arasında sadece Beşiktaş bu grubun dışında kaldı. Eh Şenol Hoca, Cenk’i ancak ikinci yarıda oyuna sokunca ve de tuhaf tuhaf değişiklikler yapınca... Bu arada “Üç Büyük” firma son sekize kaldılar ama çok ciddi sıkıntılar çektiler... Şimdi de yeni eşleşme var. Fenerbahçe ile Galatasaray şayet rakiplerini peş peşe eleyebilirlerse finalde buluşacaklar. Ne güzel! Neyse bekleyelim ve görelim. 

 

Yapma be Jesus!

 

Bir alt lig temsilcisi Rizespor karşısında turu ancak bitime saniyeler kala kazanan Fenerbahçe’nin teknik direktörü Jesus maç sonrası demecinde demişler ki; “Ümraniye’nin zemini çok kötü. Orada maç oynanmaz...” Acaba dedim herhangi bir puan kaybına şimdiden mazeret mi hazırladı. Ey Profesör sen saha görmemişsin... Senin başında olduğun takımın eskileri ne sahalarda şampiyonluk yaşadılar ne kupalar kaldırdılar, bilir misin? Bitmedi... Ümraniye gibi bir takım karşısında uzun bir süre orta sahanı sadece Arao’nun omuzlarına nasıl yüklersin? Küme düşmesi sanki kesin gibi gözüken rakibin bu yüzden tek kale oynadı. Farkında mısın?  

 

İsveç’ten hep nefret ettim!

 

Başlığı görünce şaşırmış olabilirsiniz. Haklısınız da... Sözüm ona dünyanın en demokratik ülkelerinin başında gelir. Öyle mi peki? Bendeniz aktif gazetecilik günlerimde bizim millî takımın önemli maçı için bu ülkeye görevli gitmiştim. Maçı da kazanmıştık. Ama neler neler yaşadım oralarda... Daha doğru deyişle neler neler gördüm. Burada yazamıyorum. Şimdi de Kur’ân-ı kerim yakılmasına izin vermişler... Buna göz yuman tabii ki şerefsizdir.   

 

Okan’ın fiks menüsü!

 

Okan Buruk hocanın teknik patronluğunda Galatasaray ligin zirvesindeki yerini koruyarak devam ediyor. Ama asıl dikkat çeken, ya da şaşırtıcı olan ne?  Efendim, Galatasaray seri galibiyetleri içinde bir fiks menü sahibi... Nasıl mı? Tam 7 maç 2-1 kazanılmış. Yani maç sonu gülünmüş ama maç içinde çokça acaba yaşanmış mı? Yine rahmetli hocam Suat Baba aklıma geldi. Bize her genç takım idmanından önce, “Hiçbir maç üç farklı öne geçilmeden rahatlatmaz, garantili olmaz...” derdi. Okan Hoca’m senin durum nasıl acaba? 

 

Gerçek spor müsabakası bu işte! 

 

Hangi maç mı? Tabii THY-Eczacıbaşı kadın voleybol maçı... Evet evet, beş set sürdü... Sonunda Boskoviç’in önderliğinde Eczacıbaşı 3-2 kazandı. Setler mi? Biri 32-30 bitti. Diğerleri de hep iki farkla falan... Yani çekişmenin dibi yaşandı... Hep yazdım, kadın voleybol maçlarını izleyin diye... Yanılmamışım...  

 

A. Demirspor bizi yanıltıyor!

 

Geçtiğimiz haftanın ilk maçında diyebiliriz, Giresunspor az kalsın Adana Demirspor’u, hem de deplasmanda yeniyordu. Ama maç 1-1 bitti. Ben bu Adana ekibinin ligin yeni flaş ekibi olduğunu yazdım ve hatta en üst sıra için adaylığından da söz ettim. Ama galiba yanıldım. Durmadan oyuncu gönderen, en son Samet, bu ekip galiba hepimizi oyalıyor. 

 

Şenol Hoca’nın keyfi yarım...

 

Beşiktaş, zorlu Kayserispor deplasmanından net bir galibiyetle çıktı. Ama ne var ki Şenol Güneş Hoca maç sonrası “Maçı 2-0 kazandık gibi ama üç cezalı verdik. Yani 3-2 kaybettik” dedi. Bu cezalıların içindeki Rosier’e acaba yönetim ne ceza verecek? Ben en çok bunu merak ediyorum. Hele hele savunmanın göbeği zor durumda kaldı.  

 

Ey Galatasaray yönetimi ayıp be!

 

Fenerbahçe Burnu’nda bir Galatasaray Sosyal Tesisleri vardır. Fenerbahçe’nin yanı başında... Hem kışlık hem yazlık hem de sportif... Geçenlerde aradım oradaki dostları akşam geleceğim diye, cevap taş gibi etti beni... Tesis kapatılmış idi... Bana inanın dostlar, o tesislere Fenerbahçelisi de, civardaki vatandaş da, Galatasaraylıdan çok sayıda gidiyor. Merakla bekliyorum Dursun Başkan ve ekibi, bu acı durum ne zaman düzelecek diye...

 

Avcı Hoca keklik buldu!

 

Avcılar keklik avlamayı çok sever... Bu defa da Fatih Tekke’nin takımı İstanbulspor’u buldular. Maç 4-0 bitti. Avcı Hoca baştan sona istediği gibi takımını yönetti. Ya karşı taraf? Bak Fatih Kardeş’im, sen bir an önce bu sevdadan vazgeç ve geç bir ekrana... Böyle kıyamet gibi hakem eskisi ve futbolcu emeklisi var zaten...  

 

Düelloya davet ama...

 

Ali Koç muhteremleri Galatasaray’dan başkan veya herhangi bir yöneticiyi yine herhangi bir ekranda düelloya davet etmiş. Ne olur bilemem. Ama bendeniz kendilerini senelerdir davet ederim ne bir ses ne bir seda... Mesela sorarım, 3 Temmuz’dan sonra başkanlık için 2018’e kadar neden beklediniz? Yoksa mahkeme kararlarını mı beklediniz? Benim eski bir programımdan reklamları yayından çektikten sonra kimin koluna girip de televizyonun patronunun evine gittiniz? Sonra reklamları neden iade ettiniz?