Gerek dünya kamuoyu gerekse İslam ülkeleri ve 1.5 milyar Doğu Türkistanlı Müslüman Türklerin feryadı karşısında sadece seyirci kalmaktadır. 1974'ten beri Türkiye'de Doğu Türkistan davası hakkında en çok yazı yazan bir kişi benim. Bunu bana Doğu Türkistan sürgün hükümeti başbakanı ve içişleri bakanı Frankfurt'ta açıkça itiraf da ettiler. 30- 40 milyon arasındaki Doğu Türkistanlının içler acısı halleri, ticari menfaatler gereği, dile getirilmekten kaçınılmaktadır. Ancak ticari geleceklerini düşünen o insanlar şu hükümleri de biraz düşünsünler. "Zulme rıza zulümdür" ve zalimin hasmı Allahü teâlâ'dır. Yozlaştırıyorlar Doğu Türkistan'da 18 yaşından küçüklerin camiye girmesi, dini ile ilgili bilgiler edinmesi ve bilhassa Kur'an-ı kerim öğrenmesi ağır hapis ile cezalandırılmaktadır. Evinde Kur'an-ı kerim bulunduran da müebbet hapis cezasına çarptırılmaktadır. 2004 yılında ABD kongresinde bir toplantıda Doğu Türkistan sürgün hükümeti ilan edilmiştir. Doğu Türkistan Başbakanı ve İçişleri bakanı İslam ülkeleri ve bilhassa Türkiye'nin Doğu Türkistan meselesine kayıtsız kalmasından şikayetçidirler. ABD'deki "Asya Halklarının Sesi" radyosunda Doğu Türkistan'a haftada 2 saat ayrılmış olmasına rağmen Çin'in ekonomik ve ticari baskısı ile Doğu Türkistan bu hakkını kullanamamaktadır. Maddi menfaatler insanların büyük çoğunluğunun vicdanlarını gölgelemiştir. Öz yurdunda parya Yine Doğu Türkistan'da bir kişinin "Doğu Türkistan" sözünü söylemesi en azından müebbet hapistir. Çin liderine Türk politikacıların madalya taktığı gün, Doğu Türkistan'da eğitim Çince olmuştur. Yani Uygurca Türkçesi eğitimden kaldırılmıştır. Bir kaç nesil sonra Doğu Türkistanlı dilini unutacaktır. Afrika ülkelerinden olup eğitimi İngilizce ya da Fransızca olan bazı ülkeler şu anda istese de eski dilini eğitimde kullanamaz. Çünkü bir Afrika ülkesinde İngiliz işgali öncesi mahalli dilden sadece 80 kelime kalmıştır. 1949 yılında Çin, Doğu Türkistan'ı işgal ederek bağımsızlığına son verdiğinde Doğu Türkistan'da 200 bin Çinli yaşıyordu. Bugün ise bu rakam 20 milyondur. Her Doğu Türkistanlı ailede 1 Çinli kontrol memuru vardır. Bu kişi evin içinde olup bu ailenin 24 saatini takip ederek yetkililere rapor vermektedir. Çin bütün nükleer denemelerini Doğu Türkistan'da yapmıştır. Ve bu nükleer denemeler neticesi kanser, anormal doğumlar ve düşükler son derece artmıştır. Doğu Türkistanlılar kendi öz vatanlarında azınlık haline getirildi. Doğu Türkistan'da resmi ve hususi yerlerde çalışanların %95'i Çinli, sadece %5'i Uygur Türküdür. 40 milyon Doğu Türkistanlı dünyanın en zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip kendi vatanlarında aç, sefil, işsiz ve tam bir sefalet içinde yaşamaktadır.