Postmodern Haçlı Seferi

Hıristiyan Batı, Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere İslamiyete ve Türkiye’ye karşı örtülü savaşını aleni savaşa çevirmiştir. İslamofobi ve Türk düşmanlığının temelinde kendi zayıflığı, gelecek korkusu ve kendisine güven zaafı vardır. Zamanımızın Lawrenceleri ve Batı menşeli strateji uzmanlarının itirafı: Hıristiyan Batı’nın dünya hâkimiyeti ve sömürüsünün devamı önünde en büyük ve tek engel “İslamiyet”tir. Bu konudaki belgeleri daha önceki yazılarımda arz ettim. Ve bu uzmanlara göre İslamiyetin çökertilmesi ancak Türkiye’nin çökertilmesi ile mümkündür. Türk düşmanlığının gerçek sebebi budur.

60 yıl önce Roma Antlaşması ile temeli atılan Avrupa Birliği Roma İmparatorluğunun ihyası fikri üzerine kurulmuştur. Oysa günümüzde Avrupa Birliği dağılma sürecine girmiştir. İngiltere’den sonra Fransa ve İtalya’nın ayrılması muhtemeldir. Bugün Ermenistan ve Yunanistan’ı ayakta tutan Türk düşmanlığıdır. Avrupa Birliği'nin dağılmasını önlemek için müşterek bir düşmana ihtiyaç vardır. Geçmişte İkinci Dünya Savaşından 1990’a kadar bu müşterek düşman Rusya yani komünizm idi. 1990- 2010 arası bu düşman örtülü olarak İslamiyet oldu. 2010 sonrası İslamiyet ve Türk düşmanlığı açıkça ifade edildiği gibi fiilen de sahnelenmektedir.

Avrupa Birliğine dahil bütün ülkelerin liderleri Merkel liderliğinde Vatikan’a giderek Papa huzurunda “Haçlı İttifakı”nı dünyaya fiilen ilan ettiler. Bizim hayırsız 'hayır'cılar hâlen uyanamadılar. Ve dolaylı olarak (niyetleri kötü olmasa bile) onlarla aynı safta oldukları görüntüsü veriyorlar.

Sık sık tekrar ettiğim gibi 1069 Karlofça Antlaşmasından 2008 IMF belasından kurtulana kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Batının ve onların uzantısı oligarşik entel bir grubun (Beyaz Türkler)in vesayeti altında idi. 2008 yılında bu vesayet sona erdi. Batı çıldırdı. Ve eski Türkiye’nin özlemi içindeler. Bu özlemin önünde ise engel olarak Erdoğan ve AK Parti iktidarını görüyorlar.

ABD, AB ve İsrail emrindeki FETÖ çetesi ile Erdoğan ve AK Parti iktidarını saf dışı edemeyen bu şer güçler, Türkiye’deki 'hayır'cılardan daha fazla hayır için faaliyet gösteriyorlar. Hayır çıkar ve Türkiye karışır, tekrar bize evet diyen bir Türkiye gelir ve böylece Türkiye’nin son derece büyük ekonomik gelişmesini önleriz hayalleri ile yaşıyorlar. Maalesef Kılıçdaroğlu liderliğinde 'hayır'cılar onlara dolaylı destek oluyor. ABD ve AB’nin diğer bir özlemi Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP iktidarıdır. Seçimle değil ülkede karışıklık çıkararak bu hedefe ulaşmak istiyorlar. Avrupa ve ABD tek dişi kalmış faşizm ve Nazizime yuvarlanıyor.

“Avrupa’da son günlerde gittikçe artan Türkiye karşıtlığı yeni bir hareket değil asırlar öncesinden gelen Türk korkusunun ve Türk antipatislerinin yeniden ortaya çıkması ve açıkça telaffuz edilmesidir. Batı dünyasının yüzyıllardan bu yana bizi nasıl gördüğünü bilmeden (Avrupalı oluyoruz) gibisinden hayallere dalmak ise sadece derin bir hayal kırıklığı ile neticelenir.” Murat Bardakçı

CHP’nin 1923-1950 iktidarı 1000 yıllık Türk-İslam medeniyetini yıktı. Batılılaşma uğruna güzel, iyi bütün hasletlerimizi kaybettik.