Irak'a saldıran ABD, kitle imha silahlarını bahane etmişti. Bush, aylarca kendisini ezberletileni söyleyip durdu. Ancak Savunma Bakanı Rumsfeld'in Irak'ın kitle imha silahı olmadığı dile getirmesi ve Savunma Bakan Yardımcısı Yahudi asıllı Wolfowitz'in de: "Savaşı haklı çıkarmak için herkesin kabul edeceği yasak silahları öne çıkardık. Bürokratik engelleri kolayca aşmak için; sadece kitle imha silahlarını gündeme getirdik. Çünkü bu herkesin üzerine mutabık kalabileceği bir sebepti. Kitle imha silahının olmadığını biliyorduk" demesi bu saldırının yalana dayalı olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Taliban rejimini hedef göstererek Afganistan'ı işgal eden ABD ve uşağı Karzai, Taliban'la işbirliği istedi. Ancak Taliban kabûl etmedi. Türk medyasının büyük kısmı ABD ve AB lehinde haber ve makaleler yazdığı için Afganistan'da her gün bir kargo uçağı öldürülen ABD askerlerinin tabutlarını Amerika'ya taşıdığından haber vermemektedir. Şurası bir gerçek ki, ABD Afganistan'da her gün batağa saplanmaktadır. Irak'ta bitti denilen savaş henüz başlamadı. Yakındaki direniş Saddam'ın değil (Kürtler ve Hıristiyan Iraklılar hariç) Sünnî ve Şiiler'in bağımsızlık savaşı olacaktır. Küresel soyguncu ABD, Irak'ta çırpındıkça batıyor. ABD'nin Irak itirafı 29 Mayıs 2003 tarihli "Le Monde" gazetesinin başyazısının ilk bölümü şöyledir: "ABD'nin Irak itirafı... Bu hiç şüphesiz, son yılların en büyük devlet yalanı. Dünya kamuoyunu yanıltmak adına Irak'ın kitle imha silahları bulundurduğuna ve ürettiğine inandırmak için, her şeyi bile bile ve aksi yöndeki bütün delillere rağmen yürütülmüş bir manipülasyon kampanyası. Şer mihverinin bir numaralı diktatörü olarak tanıtılan Saddam'ın ister kendi kullanabileceği, ister daha da kötü bir varsayımla El Kaide'ye tedarik edilebileceği bu korkunç silahlarla komşu ülkeleri, ABD'yi hatta bütün dünyayı tehdit ettiği iddia edildi. Irak'ın BM silah denetçilerinden 10 yıldır kaçırmayı başardığı bu silahların imhası, Irak'ın önceden vurulacağı bir savaşın aşılmasını haklı çıkarıyordu. Rumsfeld, bir açıklama yaparak (Iraklıların kitle imha silahlarını savaştan önce imha etmeye karar vermiş olabileceğini) söyledi Bu itirafı ABD ve İngiliz otoriteleri, o tarihte artık silah kalmadığını neredeyse kesin olarak kabul ettiği halde, Mart ayındaki Irak savaşını, bu silahları imha etmek için başlattı... ABD bütün istihbarat imkanlarını seferber etti ama sağlam bir delil bulunmayınca kısmi, bölük-pörçük şüpheli bilgiler açıkladı..." Kitle İmha Silahları Savaş boyunca Irak, tek kitle imha silahını bile kullanmadı. Savaş bittikten yedi hafta sonra bile, dumanı tüten silah aramakla daha doğrusu bulmakla görevlendirilmiş ABD ekipleri, bir şeyler gevelemekle kaldı. Bush ve Blair, bu silahların varlığına "ikna" olduklarını söylemekle giderek daha da zorlanmaya başladı. Onların ta başından beri bildikleri gerçek, bugün ortaya çıkıyor: Savaş bu silahları imha etmek için değil, Bağdat rejimini değiştirmek ve Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek için çıkarıldı. Silahlar bahaneydi sadece. Savaş nedeniyle istifa etmiş olan eski Britanya Dışişleri Bakanı Robin Cook, bu konuda meclis soruşturması açılmasını talep ediyor. Devletin söylediği bu yalana karşı demokrasi, dünya kamuoyunun gerçeği olduğu gibi öğrenmesini emrediyor.