"Eee... Şa... Şa... Şaka yaptım..."

A -
A +

Kekeme Temel ve Dursun dağa tırmanıyormuş... Temel, "Ça... Ça... Ça..." demeye başlayınca Dursun, "Sus, sus yukarıya çıkınca söylersin" diyerek yürümüş... Yukarıya çıktıklarında Temel'e sormuş; -Ne var?... "-Ça... Ça... Çadırları aşağıda unuttum"... Bunun üzerine Dursun, "Haydi iniyoruz" deyince Temel, "Şa... Şa... Şa..." diye kekelemeye başlamış... Dursun, onu susturarak "Aşağıda söylersin" demiş... İndiklerinde sormuş; -Ne var?... "-Eee... Şa... Şa... Şaka yaptım..." ..... Bir yabancı yatırımcı sormuş: "CHP şaka mı yapıyor?" Yatırımcının şaşkınlığı, bana yukarıdaki fıkrayı hatırlattı. CHP, sürekli şaka yapıyor, tıpkı fıkra kahramanı Temel gibi. Türkiye'yi mercek altında tutan yabancılar, artık çok net bir biçimde CHP'yi, "Derviş dışı CHP" ve "CHP'li Derviş" diye iki ayrı açıdan değerlendiriyor. Onlara göre "Derviş" başka, "CHP" bambaşka. Bu satırların yazarı da dahil olmak üzere, birçok kimse gibi, onlar da Derviş'i anlamakta güçlük çekmiyorlar, ama CHP'yi bir türlü anlayamıyorlar. CHP'nin kimyası ile Derviş'in kimyası çok farklı. Derviş'i vitrinde tutmak isteyenler yanıldı. Derviş, CHP'nin kimyasından rahatsız olduğunu saklamıyor. Derviş, CHP'nin bazı karakteristiklerini hiç benimsemiyor; ama yutkunuyor. CHP de Derviş'i tam anlamıyla benimsemiyor; ama yutkunuyor. Ne gibi? Tıpkı, 57. Hükümetin koalisyon ortaklarının zaman zaman yutkunmaları gibi. Hemen belirtelim ki, Derviş'i transfer etmekte başarısız olan Yeni Türkiye Partisi de mahzun bir biçimde yutkunmaya devam ediyor. Derviş, kredibilite getiriyor, ama.. Derviş'in CHP'ye katılmasının Parti'ye ve özellikle Sayın Deniz Baykal'a uluslararası alanda kredibilite sağladığı gerçeğini inkar etmek mümkün değil. Ne var ki, sağlanan kredibilitenin sürdürülebilirliği konusundaki kuşkular devam ediyor. Kredibiliteyi muhafaza etmek, bazen onu elde etmekten daha zordur. CHP kurmayları, Derviş'in sıcak siyasete bir türlü alışamadığını söylüyor ve Derviş'i bu açıdan biraz saf buluyorlar. Vaktiyle "Koalisyon+Derviş=Hükümet" diyorduk. Şimdi, "CHP+Derviş=Muhalefet" diyoruz. Derviş, Şubat 2001 krizinden sonra Devlet Bakanı oldu. Koalisyon Hükümeti, kendisine sadece dış kaynak bulma misyonu biçti. Bu dar ve güdümlü misyonu IMF ve Derviş, hemen reddetti. Koalisyon ortakları, siyasi sorumluluğu bulunmayan ve seçimle gelmeyen Derviş'in yetkilerini ve misyonunu hazmetmekte büyük güçlükler yaşadı. Türkiye'de sosyal demokratlar var, CHP'de sosyal demokratlar var, DSP'de sosyal demokratlar var, ama bu ülkede sosyal demokrat parti yok. Sosyal demokrasi, maalesef bu topraklarda yetişmesi mümkün olmayan bir nebat. İthal de edemiyorsunuz, serada da yetiştiremiyorsunuz. Derviş'in sıkıntısı da tam bu noktada düğümleniyor. Türkiye'nin sol partileri, öteki Türkiye'ye yönelik bir proje üretmek bir yana, o insanlarla diyalog bile kuramıyor, aynı dili konuşamıyor. Dolayısıyla ne oluyor? CHP, şaka yapmaya devam ediyor. Ne yazık ki, seçmen şaka kaldırmıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.