Beyaz adam kaybetti, Barack Obama kazandı. Obama, sadece Demokrat'ların değil, üçüncü dünya ülkelerinin ezilmiş insanlarının da gazını aldı; "Oh be!" dedirtti. ABD, imaj ve makyaj tazeledi. Obama hakkında, ABD medyasında yazılmadık, söylenmedik hiçbir şey kalmadı. Neler denmedi ki... Mesela "Bu adamın dışı siyah, içi beyaz!" bile dediler. Peki, değişim talebi nereden geldi? Nerede okuduğumu hatırlamıyorum. Yıllar önce, şöyle bir görüş dikkatimi çekmişti: -Kapitalizm, hiçbir şeyin değişmemesi için, her şeyi değiştirebilir! Acaba diyorum, Obama'nın başını çektiği değişim rüzgârı, böyle bir değişim olmasın? *** Ünlü spekülatör George Soros, değişim konusuna kafa yoranların başını çekiyor. Nasıl mı? İkiz kulelerin Irak ve Afganistan'a yıkılmasından sonra, Sam Amca'yı uyarıyordu: "ABD'nin radikal bir biçimde değişmesi gerekiyor. Sadece kendisi ile ilgileniyor. Bu kadar egoist olurken, aynı zamanda özgür dünyanın liderliğine soyunmanın çelişkisini yaşıyor. Dünyanın ille de bir polise ihtiyacı varsa, bu, tek başına ABD değil, ortak prensiplerden hareket eden bir ülkeler topluluğu olmalı." Soros, Aralık 2003'de Atlantic Monthly'de yayınlanan "The Bubble of American Supremacy" (Amerikan Hegemonyası Balonu ya da Amerikan Üstünlüğü Balonu diye aktarılabilir) başlıklı makalesinde de, Beyaz Saray'ı ağır bir biçimde eleştirmeye devam ediyordu: -ABD, güçlü olmak adına, kendi gücünün temellerini oymaya devam ediyor. -İzlenen dış politika, ABD hegemonyasını bir balona dönüştürüyor. Soros, tıpkı bir finansal balon gibi, bu balonun da mutlaka patlayacağını ima ediyordu. Soros'un sıkıntısının özeti şuydu: -Bu iş böyle yürümez; böyle devam edemez! ABD seçmeni de aynı refleksle oy kullandı, Obama'yı iktidara taşıdı. Obama'nın önünde iki tane patlamış balon var: -Biri finansal, diğeri siyasal; ama ikisi de küresel... Bunların yerine neyin ikame edileceğini, tüm dünya merakla bekliyor. *** Amerikalı politikacı Ignatus Donnelly (1831-1901) şöyle demiş: -Demokrat'lar bir katıra benzerler, ne atalarıyla iftihar edebilirler, ne de adlarını devam ettirebilecek evlatlarının ümidiyle yaşarlar. Şimdilerde işler değişti; artık onların iftihar edebilecekleri bir Barack Obama'sı var.