YTL'den, TL'ye...

A -
A +

Hatırlayalım... 1 Ocak 2005'te, altı tane sıfır atarak YTL'ye geçmiştik. Neden mi? Banknotlarımız, kupür değeri açısından rekor kırıyordu. Makro göstergelerin, kuyruğunda "on beş tane sıfır" barındıran katrilyonlar ile ifade edilmesi, yüzümüzü kızartıyordu. 1 Ocak 2009 itibariyle, TL'ye avdet edeceğiz. Halen kullandığımız YTL, 1 Ocak 2010'a kadar, üzerinde "Yeni" ibaresi olmayan banknotlar ile birlikte tedavül edecek. Ne diyelim? Vatana ve millete hayırlı olsun. *** Banknot deyince, aklınıza ne gelir? Gençleri bilemem, ama yaşlılarımızın aklına muhtemelen "mor binlik" gelir. Hani şu, İngiltere'de basılan ve "iki devalüasyon, iki anayasa, iki ihtilal, yedi tane seçim, on tane iktidar" gören banknottan bahsediyorum. Anlaşıldığı kadarıyla, "mor binlik" bir hayli morartılmış, enflasyona dayanamayarak, buharlaşmış ve tedavülden kaldırılmış. *** Hemen ifade edelim ki, önemli olan sıfır atmak değil; atılan sıfırların nüksetmemesidir. Yüksek enflasyon, paranın temel fonksiyonlarını zaafa uğratıyor, parayı "sıfırlıyor!" Sıfırlanmamak için, enflasyon ile mücadeleden vazgeçmemek gerekiyor. Peki, bizim enflasyon ne durumda? Enflasyon direniyor. -"Program çöktü, ülke enflasyona teslim oldu!" diyebilir miyiz? -Kesinlikle hayır! Programın çökebilmesi için, ekonominin "...enflasyon-kur artışı-enflasyon..." kısır döngüsüne girmesi, enflasyon beklentisinin kök salması, yani havlu atılması gerekiyor. *** Netice... TL'yi morartmamak çok önemli. Kasım 2002 seçimleri, TL'yi sıfırlayan popülizmi tasfiye etti. Seçmen, parayı sıfırlayanları affetmiyor, sandıkta morartıyor. Böyle biline!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.