Alternatif Bakış'ta bu haftaki konuğum Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can oldu. Başkan Can, geçtiğimiz dönem AK Parti'den Ümraniye Belediye Başkanı olmuş bir isim. Ümraniye'de çok sevilen ve hayatının neredeyse tamamı siyasetin içinde geçmiş olan Hasan Can, Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz hazırlamış olduğu projeleri bir bir hayata geçirmeye başlamış. Bu projelerin hayata geçmesi ile de Ümraniye bambaşka bir çehreye kavuşmuş. Bugün, başarılı altyapı ve üstyapı çalışmalarının yanı sıra, meslek edindirme kursları, kültürel ve sanatsal faaliyetleri, öğrencilere ve yoksullara yaptığı yardımları ile Ümraniye Belediyesi, İstanbul'un en başarılı belediyeleri arasında yerini almış durumda. Tüm bunların dışında insan olarak da Başkan Can, son derece sevgi dolu ve babacan bir insan. Günün neredeyse tamamını Ümraniye için çalışmakla geçiren Başkan Can, kendisi ile ilk kez görüşmemize rağmen bize göstermiş olduğu yakın ilgi ve samimiyeti ile güzel bir sohbet gerçekleştirmemizi sağladı. Umarım siz de bu sohbetimizden keyif alırsınız. O zaman buyurun sohbetimize... 'Cazibe merkezi olduk' * Geriye dönüp baktığınızda geçmişteki Ümraniye resmi ile bugünkü Ümraniye resmi arasında ne gibi farklar görüyorsunuz? Seçimlere girmeden önce kendimize bir hedef koymuştuk. Bu hedef; belediyecilik açısından çığır açan ve bütün belediyeler arasında örnek olan bir belediyecilik anlayışına sahip olmaktı. İşte bu hedefimiz doğrultusunda çalışmalara başladık. Ancak bu konuda birçok sıkıntı yaşadık. Çünkü Ümraniye, nüfus yapısı ve ekonomisi ile İstanbul'un en büyük ilçelerinden biri olmasına rağmen, insanların kafasında pozitif bir Ümraniye resmi yoktu. İşte biz de bu nedenle ilk iş olarak Ümraniye'nin imajını ve vizyonunu değiştirmeye koyulduk. Ve geçen 2.5 yılda da bu konuda ciddi bir yol aldık. Bu yolda ilerlerken Ümraniyelilere şunu sorduk: "Maslak neden Maslak, Levent neden Levent de, Tepeüstü çalı çırpı?.." Aslında bu sorunun cevabı gayet açıktı. İnsanlar, Ümraniye'de bir gelecek görmedikleri için buraya gelmiyorlardı. Ancak bu duruma bir dur demeliydik ve bunu yatırımcılara Ümraniye'de gelecek vaat ederek sağladık. Bunun dışında bizden önce Ümraniye, turizm sektöründen hiç pay alamamış bir ilçeydi. Ancak bu gerçek gözümüzü korkutmadı ve "Ümraniye'yi turizmden pay alan bir ilçe haline getirip, burada beş yıldızlı otellerin kurulmasını sağlayacağız" dedik. Bunu duyanlar bize "hadi canım siz de" dediler. Fakat şu anda Ümraniye'de birisi bitmek üzere olup, ikisi de başlamak üzere olan beş yıldızlı oteller yapılıyor. Bugün Ümraniye; gerek nüfus yapısı, gerek birinci ve ikinci köprüye onar dakikalık uzaklıkta olması ve gerekse sağlam zemini ile İstanbul'un en büyük ikinci ilçesi durumunda. Bütün bunların yanına bir de yapmış olduğu reformlar ile ülke ekonomisi ve siyasetine istikrar kazandıran Hükümetimizin icraatları de eklenince Ümraniye ilçesi Türkiye'nin en önemli cazibe merkezlerinden biri haline geliyor. Öyle sanıyorum ki, biz de belediye olarak bu konuda başarılıyız. Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu bu olumlu havadan birçok ilimiz ve ilçemiz yararlanabilecek iken, bunların arasından Ümraniye sıyrılıyor ve özellikle de inşaat sektörü alanında son üç yılın tartışmasız rekortmeni oluyorsa, demek ki biz de Türkiye'nin artı değerlerini Ümraniye'de odaklayabilme konusunda başarılı olmuşuz. 'Yatırımcıyı biz çağırdık' * Sizin de söylemiş olduğunuz gibi bugün Ümraniye, inşaat sektörü açısından çok cazip bir ilçe durumunda. İlçenize olan bu ilgi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Bu ilgi aslında bizim davet ettiğimiz bir ilgi idi. Evet, her davete icabet olmaz, ancak bizim davetimize icabet oldu ve yatırımcılar Ümraniye'ye koşarak geldiler. Çünkü biz insanlara "gelin buraya yatırım yapın" derken onların önlerini de açtık. Elbette ki, biraz önce saymış olduğum ülke siyaseti ve ekonomisindeki pozitif gelişmelerin de bu yatırımlarda çok büyük bir payı var. Ancak bu yatırımların başka ilçelerde değil de Ümraniye'de olması, bizim bu konudaki başarımızı göstermektedir. Bugün Ümraniye, taşı toprağı altın bir ilçe haline gelmiştir. Belediye olarak her zaman Ümraniye'deki yatırımcıların yanındayız ve onların problemlerini çözmeye devam edeceğiz. 'Sosyal bir kentiz' * Belediye olarak gerçekleştirmiş olduğunuz kültür ve sanat faaliyetleri ile birçok ilke imza attınız. Kültür ve sanata vermiş olduğunuz bu önemin arkasındaki sebep nedir? Göreve gelirken; "Ümraniye, bir milyonu aşan nüfusu ve ekonomik yapısı ile küçük bir Türkiye'dir. Ayrıca İstanbul gibi bir kültür başkentinin de ilçesidir. Dolayısı ile bu kentte yaşamanın ayrıcalığını hissetmesi ve kentle bütünleşmesi gerekmektedir" dedik. Çünkü bir kenti, kasaba ve köylerden ayıran en temel öge kültürel ve sosyal aktivitelerdir. İşte biz de bu yöndeki faaliyetlerimize büyük önem vererek, İstanbullu olmanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul ettiğimiz kültür ve sanat faaliyetlerini Ümraniye'de yoğunlaştırdık. Bunu yaparken de bu faaliyetleri sadece Ümraniye ile kısıtlamayıp, diğer 14 mahallesine de taşıdık. Bugüne kadar ilçe bazında görülmemiş sayıda kültürel faaliyete imza atarken, diğer taraftan da yüzümüzü Türkiye ve dünyaya dönerek uluslararası alanda yarışmalar düzenledik. Ancak bu konu ile ilgili beni en çok mutlu eden husus, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış hikâyeleri, resimleri ve şiirleri gün yüzüne çıkartıp, bu eserlerin sahiplerine edebiyat ve sanat dünyasında güzel ufuklar açmak oldu. Belki de bu insanlar, düzenlediğimiz yarışmalara katılmasalar ve çeşitli iltifatlara mazhar olmasalar bu yeteneklerini kaybedeceklerdi. Ancak şuna inanıyorum ki, geleneksel hale getirdiğimiz bu yarışmalarla gün yüzüne çıkan şairler, ressamlar ve yazarlar arasından Türkiye ve dünya çapında şöhret olan sanatçılar da çıkacaktır. Bir belediye başkanı olarak böyle bir hayra vesile olursam, zannediyorum çok büyük bir hizmete imza atmış olacağım. 'Bilgi evlerini kurduk' * Gerçekleştirmiş olduğunuz bu kültür ve sanat faaliyetlerine ev sahipliği yapan yerleriniz şu anda ne durumda? Bu sorunuz için size teşekkür ediyorum. Biz belediye olarak sadece kültür ve sanat faaliyetleri değil, aynı zamanda bu faaliyetlere ev sahipliği yapacak beş yıldızlı otel lüksünde kültür ve sanat merkezleri de yaptık. Bu mekanlar, insanların içine girdikleri zaman mutlu olacakları yerler. Bununla da yetinmedik ve çağımızın en önemli problemlerinden biri olan kontrolsüz internet kullanımını önlemek ve çocuklarımızın kontrollü bir şekilde internetten faydalanmalarını sağlamak için bilgi evlerini kurduk. Öğretmen vasıflı arkadaşlarımızın başında bulundukları bu bilgi evlerinin içinde okuma salonları, bilgisayar odaları ve kütüphaneler bulunmakta. İnanın, bu kültür merkezlerine ve bilgi evlerine girdiğimde çok mutlu oluyorum. Düşünün ki, bir bilgi evine günde 300 çocuk girip çıkıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. * Zannediyorum belediye başkanlığından gelme bir Başbakanla çalışmak, işlerinizi daha da kolaylaştırıyordur? Kesinlikle evet. Belediyelerin meselelerini ve nereden güç kazanacaklarını, hangi icraatlarla şehirlerin ve ilçelerin gelişebileceğini yaşayarak bilen bir Başbakanımızın olması, sadece AK Partili belediyeler için değil, tüm belediyeler için önemli bir avantaj. Dikkat edin, bütün belediyeler için diyorum. Çünkü Sayın Başbakan sadece AK Partililerin değil, bütün belediye başkanlarının problemlerine karşı fevkalâde duyarlı. Öyle ki, hangi partiden olursa olsun, problemli şehirlerin belediyelerine sürekli destek veren Başbakanımız, şehirlerine rahatça hizmet edebilmesi için de bu belediyelerin meselelerine birebir müdahale etmektedir. 'Güzel hizmetler yaptık' * Seçimlere çok az kaldı. Bundan sonraki siyasetteki hedefiniz nedir? Kendimi bildim bileli siyasetin içindeyim. Lise yıllarımda dahi siyasetten uzak olmadım ve siyasetteki son 30 yılım da bugün Türkiye'yi yöneten önemli isimlerle birlikte geçti. Elbette ki, milletvekili veya belediye başkanı olmayı arzu ettiğimiz dönemler oldu. Ancak geçen bu 30 yıl bize gösterdi ki, siyaset öyle bir şey ki, istemekle olmuyor. Mevla neyi nasip ederse o olur. Yani yazılmış bir mukadderat var. Bu dünyadan göçüp gittiğimizde gök kubbede bir hoş seda bırakırsak ne mutlu bize. Şu anda bulunduğumuz konum da hizmet açısından en güzel konumlardan bir tanesi. Bir belediye başkanı olarak 24 saat hizmet üretebilirsiniz ve her yaptığınız işten insanlar birebir etkilenir. Ayrıca güzel şeyler yaptığınızda da çok güzel dualar alırsınız. Ben de şu anda yaptığım işten çok memnunum ve görevim süresinde güzel hizmetler yaptığımı düşünüyorum. 'Engellilerin yanındayız' * Önümüzdeki hafta Özürlüler Haftası'nı kutlayacağız. Siz de belediye olarak bu konuda çok hassasınız. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Göreve geldikten sonra ivedilikle bu konu üzerinde çalışmalara başladık ve bu konuda bir ilke imza atarak engelli vatandaşlarımız için iki tane özel minibüs yaptırdık. Aynı anda her birinde dörder tane tekerlekli sandalyeli engelli kardeşimizin binebildiği bu minibüsler, hizmetten yararlanmak isteyen engelli vatandaşlarımızı yanlarındaki refakatçilerini de alarak, istedikleri yerlere götürüyor. Daha sonra işleri bitince de alarak evlerine geri getiriyor. Bu insanlar sadece beyaz masamıza telefon ederek randevu alıyorlar ve nereye gitmek istiyorlarsa oraya götürülüyorlar. Bu talepleri, gezmek veya bir dondurma yemek dahi olsa geri çevrilmiyor. Bildiğim kadarı ile bu hizmet Türkiye'deki hiçbir belediyede yok. Bunun dışında engelli kardeşlerimizle ilgili başka önemli projelerimiz de var. Bundan sonraki hedefimiz, ellerini kullanamayan engelli vatandaşlarımızın iş üretmelerini sağlamak olacak. Ayrıca kültür merkezlerimizin hepsinden de engelli kardeşlerimiz faydalanabiliyor. Bu merkezlerimizden görme engelli kardeşlerimizin de faydalanması için gerekli çalışmalara başladık. > 'Sağlam binalarla hazırız' Ümraniye gibi büyük bir ilçenin, muhtemel bir İstanbul depremine ne kadar hazırlıklı olduğu konusunda açıklamalarda bulunan Başkan Hasan Can şunları söyledi: Ümraniye'nin zemini depreme gerçekten de dayanıklı. Ancak eğer siz sağlıklı yapılar yapmazsanız küçük şiddetli depremler dahi sizi olumsuz etkiler. Biz yönetime geldikten sonra Ümraniye'yi 2 bölgeye ayırdık. Çünkü geçmiş yıllardan almış olduğumuz bir yapı stoku vardı. Ancak göreve geldikten sonra ilk iş olarak bu yapı stokunu durdurduk. Bunu yaparken de bu bölgelerin uydu fotoğraflarını çekip, tasdik ettirerek buralardaki kaçak yapılaşmanın hiçbir şekilde ilerlemeyeceği sözünü verdik. Şu anda bir tane bile kaçak yapı olsa uydu fotoğraflarından rahatlıkla görülebilir. Öte taraftan yatırımcıların da önünü açmak için önemli çalışmalar yaptık. Bugün, Türkiye'deki birçok önemli kuruluş zemini sağlam başka ilçelerde değil de Ümraniye'de yatırım yapmaktadır. Çünkü biz, insanların işlerini kolaylaştırdık ve bunun sonucunda Ümraniye'de depreme dayanıklı sağlam binalar yapıldı. Tüm bu olumlu gelişmelerin sonucunda da bugün Ümraniye'deki konut fiyatları her geçen gün biraz daha artıyor. Ayrıca Hükümetimizin orman vasfını yitirmiş 2B arazileri ile ilgili önemli çalışmaları var ki, bu sayede hem bu araziler ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de buralarda kurulmuş ve adeta şehir haline gelmiş yerlerin imar problemi çözülerek kötü yapılaşmanın yerini sağlıklı ve imarlı yapılar alacaktır.