Bir kimse, bin sene ibâdet etse ve sıkıntılı riyâzetler çekse ve sıkı mücâhede yapsa, eğer bir Peygamber-i zî-şâna "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" uymamış ise, bütün bu çalışmalarının bir arpa kadar kıymeti olmaz. Çölde görülen (serâb) gibi, hiçbir şeye yaramaz. Hiçbir düşünce ve bir iş olmıyan yani birşeye yaramıyan uyku bile, meselâ, gün ortasında bir parça uyumak, o büyüklerin emrine uyarak yapılınca, onlara uymadan yapılan, bin sene ibâdetten, mücâhededen kat kat daha kıymetli olur. (Mücâhede), Allahü teâlânın düşmanı olan nefsin istemediği, ona zor gelen, sıkıntı veren ağır şeyleri yapmak, nefsle çarpışmak demektir. (Riyâzet), nefsin istediği, ona tatlı gelen şeyleri yapmamak demektir. Allahü teâlânın ni'metlerinin en kıymetlisi, bütün emirlerinde kolaylık göstermesidir. İslâmiyetin bütün isteklerinde tam kolaylık gözetilmiştir. Meselâ yirmidört sâat içinde, yalnız onyedi rek'at namaz kılmağı emir buyurmuştur. Bunun hepsi, bir sâat sürmez. Bunu kılarken de, en kolay olanı okumağı kabûl etmektedir. Ayakta kılamıyanın, oturarak kılmasına izin vermiştir. Oturarak kılamıyan, yatarak kılabilir. Rükü' ve secdeleri yapamıyan, îmâ ile kılabilir demiştir. Abdest almak için su kullanamıyana, toprak ile teyemmüm etmesine izin vermiştir. Zekât için de, malın yalnız kırkta birini fakirlere ayırmıştır. Bunu da, yalnız ticâret eşyâsından ve çayırda parasız otlıyan, dört ayaklı hayvanlardan emretmiştir. Ömründe bir kerre hac etmeyi farz etmiştir. Bu da yalnız, yol parası olanlara ve yol tehlikesi olmadığı zaman farz olmaktadır. Sayılamıyacak kadar çok şeyleri halâl etmiş, izin vermiştir. Yiyecek, içecek ve kumaşlardan çoğunu mubâh etmiş, pekazını harâm kılmıştır. Harâm etmesi de, kullarının iyiliği için olmuştur. Acı, zararlı, kötü olan şarâbı yasak etti ise de, buna karşılık çeşit çeşit tatlı, güzel kokulu, fâideli şerbetleri mubâh etmiştir. Meyve suları, tarçın, karanfil ve çiçek suları hep helâldir. Bunların hepsi fâidelidir. Acı, yakıcı, keskin ve aklı giderici ve çok tehlikeli olan birşey, o güzel kokulu şerbetlere benzeyebilir mi? Onun harâm olması ve Allahü teâlânın beğenmemesi, bunların ise helâl olup, Allahü teâlânın râzı olması da ayrıca bir farktır.