"Buna buğzedenden uzağım!"

A -
A +

Resulullah Efendimiz Hazret-i Ebu Bekir'in üstünlüklerini bildirdikten sonra yanına çağırdığı Hazret-i Ömer'i göstererek minber üzerinde yüksek ses ile buyurdu ki: "Ey Müslümanlar! Bu Ömer-ibnül Hattâbdır. Muhâcir ve Ensârın büyüğüdür. Bu o kimsedir ki, Allahü teâlâ bana emretti ki, ben bunu yardımcı ve meşveret edici olarak aldım. Bu o kimsedir ki, Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmi bunun lisânı, kalbi ve yed-i üzerine nâzil etmiştir, indirmiştir. Bu o kimsedir ki, acı da olsa, hakkı kabûl eder. Bu o kimsedir ki, Allahü teâlânın emir ve yasaklarında, ayıplayanların ayıplamalarından çekinmez. Bu o kişidir ki, şeytân ondan kaçar. Bu odur ki, bunun heybetinden, hârâ taşı, demir ve çelik erir ve mahv olur. Bu odur ki, yarın Cennet'in ışığıdır ve Cennet ehlinin mefâhiridir. Buna buğzedenin üzerine Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün halkın la'neti olsun. Allahü teâlâ buna buğzedenlerden berîdir, uzaktır, ben de uzağım." Sonra "Osmân bin Affân nerededir?" buyurdu. Osmân bin Affân oturduğu yerden sür'atle kalkıp, "Yâ Resûlallah! İşte ben buradayım" dedi. Buyurdu: "Yâ Osmân bana yakın gel!" O da gelip, minbere çıktı. Onu da mübârek göğsüne çekip, iki gözünün arasından öptü. Sonra yüksek sesle buyurdu: "Ey Müslüman cemâ'ati! Bu Osmân bin Affân'dır. Muhâcir ve Ensârın büyüğüdür. Bu, o kimsedir ki, Allahü teâlâ bana emretti ki, ben onu sened ve dâmâd ittihâz ettim, seçtim. İki kızımı vererek dâmâd seçtim. Eğer üçüncü kızım olaydı, onu da tezvîc ederdim. Bu, o kimsedir ki, gökteki melekler bundan hayâ eder. Buna buğzedenler üzerine Allahü teâlânın ve bütün la'net edenlerin la'neti olsun!" Sonra buyurdu: "Ali bin Ebî Tâlib nerededir?" Hazreti Ali oturduğu mekândan sür'atle kalkıp, dedi ki: "Yâ Resûlallah! Ben burada hâzırım." Resûl-i Hüdâ Muhammed Mustafâ Efendimiz, "Bana yakın ol" buyurdu. O da yakın oldu. "Minber üzerine gel" buyurdu. O da geldi. Yüzünü mübârek göğsüne bastı. İki gözünün arasından öptü. Sonra yüksek sesle buyurdu ki: "Ey Müslüman cemâ'ati! Bu Ali bin Ebî Tâlib'dir. Bu Muhâcir ve Ensârın büyüğüdür. Ve benim kardeşimdir. Amcam oğludur. Ve benim dâmâdımdır. Bu, iki torunumun babasıdır. Hazreti Hasan ve Hüseyin ki, Cennet gençlerinin seyyidleridir. Bu, çok gam ve gussayı benden gidermiştir. Bu o kimsedir ki, adı mukâbilinde, Allahü teâlânın aslanı ve kılıcıdır. Allahü teâlânın ve bütün la'net edenlerin la'neti, yeryüzünün düşmanlarına ve buna buğzedenlere olsun. Allahü teâlâ ona buğzedenlerden berîdir, uzaktır. Ben de berîyim, uzağım. Kim Allahü teâlâdan uzak olmak istemezse, Ali bin Ebî Tâlib'den uzak olmasın. Sizden hâzır olanlarınız, bu vasiyetleri, burada bulunmayanlara ulaştırsın."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.