Uhud Harbi sırasında, Katade bin Nu'man, Peygamberimize bir yay hediye etmişti. Peygamberimiz de yayın baş kısmı eskiyinceye kadar bu yay ile müşriklere ok atmıştı. Sonra yayı tekrar Katade'ye iade etmişti. Katade de bu yay parçalanıncaya kadar düşmanlara ok attı. Yay parçalandıktan sonra da, sapı ile Peygamberimizin önünde durarak, Ona hücum eden müşriklere karşı vücudunu siper etti. Bir savaşta gözü çıkmıştı. Resulullah efendimiz, "İstersen bu haline sabret! O zaman cennet senin için hazırlanır. Eğer istersen göz bebeğini yerine koyup, senin için Allahü teâlâya duâ edeyim, eskisinden hiçbir eksiği olmaz" buyurdu. Hz. Katade dua isteyince, Peygamber efendimiz Katade hazretlerinin elinden gözü alıp, çıktığı yere koydu ve "Ya Rabbi! Katade'nin gözünü güzel eyle!" diye duâ etti. Katade'nin gözü eskisi gibi sağlam oldu. Peygamberimizin mucizesiyle görmeye başladı. Hatta bu gözü diğer gözünden daha iyi görürdü. Mekke'nin fethedildiği gün, kabilesinin, Benî Zafer kolunun bayrağı Hz. Katade'nin elindeydi. Katade hazretleri bir gece, karanlıkta yatsı namazına giderken, yolda Peygamberimize rastladı. Peygamberimiz ona sordular: - Katade, sen misin? - Evet, ya Resulallah. - Dönüşte bana uğra! Namazdan sonra uğradığında, Peygamberimiz ona bir hurma dalı verdi. O günden sonra Katade hazretleri gece bir yere giderken, yanında o hurma dalını taşıyınca, o hurma dalından etrafa ışık yayılır, çevresini aydınlatırdı. Hz. Katade buyurdu ki: "Size, hastalığınızı teşhis ettirip, tedavi çarelerini bulduran Kur'an-ı kerimdir. Hastalığınız günah işlemek, tedavisi ise, tövbe ve istigfardır." "Kabir azabı üç şeyden meydana gelir: Bunun üçte biri gıybet, üçte biri nemime yani söz taşıma, diğer üçte biri de idrardan sakınmamaktır." "Elbise, servet, güzellik ve ilim gibi nimetler kendisine verilip de, tevazu etmesini bilmeyenlerin bu varlıkları, kıyamet günü kendilerine vebaldir. Hz. Katade, 65 yaşında Medine-i münevverede vefat etti... > Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr