Eyvah

A -
A +

Kıbrıs davasına hayatını adayan Rauf Denktaş yani Toros öldü... Kendine ait olmayan hayatını ise çoktan kaybetmişti... Kendisini tanıdığımız günden beri de bu hayat tarzına şahit olmuştuk... Paranın, şöhretin ve iktidar koltuklarının esiri de hiç olmadı... Kim Beş Yüz Milyon İster yarışmasında yarışmacıya Rauf Denktaş'ın sesi dinletiliyor ve sesin kime ait olduğu soruluyor... Üniversite mezunu ve master öğrencisi sesin kime ait olduğunu bilemiyor ve yarışmadan çekiliyor... Kenan Işık ise dayanamayıp; - Vah vah, diyor... Ardından devam ediyor; -Kahramanlarımızı bilmek ve tanımak zorundayız... Öyle ya, okyanus ötelerinde biri gitar çalıp şarkı söylüyor ve tanınıyor da, Denktaş neden tanınmıyor? Ama Kenan Işık dostumuzun gözden kaçırdığı bir şey var, yarışmacı eğitimi gereği bu topraklara ait kültürü öğrenmekten uzak biri... Çünkü; üniversitenin Almanca bölümünden mezun olmuş... Yani ancak Alman kahramanları tanıyabilir... * Ayrıca, Denktaş kime göre kahraman? Seneler önce Mehmet Ali Talat'ın Cumhurbaşkanlığına adaylık sürecinde, Denktaş için söylenmedik söz kalmamıştı... Neler denilmemişti ki! 'Görüşmeleri tıkayan, Rumlarla bir türlü anlaşamayan, aksi, krizlerden beslenen' ve 'çözümsüzlük çözümdür' stratejisiyle yaşayan adam diye tanıtılmış ve bu anlayışla bir nesil büyütülmüştü... Ve kendini bu ülkenin pusula adamlarından biri olduğunu iddia eden Prof. Mehmet Altan ise Star Gazetesi'nde yazısı yayınlanmayınca PKK'nın yayın organlarından okuduğumuza göre Denktaş için bugün dahi diyordu ki; - İnsani bir uğurlama, siyaseten hâlâ Türkiye'yi ve KKTC'yi çok zor duruma sokan bir siyaset anlayışını yüceleştiren bir seremoniye dönünce, insan doğrusu zaman içinde gelinen noktayı sorguluyor... Ve "siyaseten Denktaşlaşma" endişesini dile getiriyor. Bir ömür boyunca Denktaş'ı tanıyarak büyüyen hocaları dahi böyle diyorsa, öğrencisi sesinden nasıl tanıyacak ki? * Bu ülkede kimin kahraman, kimin hain olduğu rüzgâra, havaya göre değişmiyor mu? Öyle günler oldu ki kahramanlar hainleştirildi... Ve hainler de kahramanlaştırıldı... Sadıkları ihanete, hainleri sadakate davet etmek bu topraklarda bin yıldan beri gelenekselleştirildi... Sadıkların hain olabildiğine şahit olduk ama sadık olan bir haini de daha tanıyamadık... 600 yıllık bir medeniyetin kahramanları ile yıllarca resmî tarih dalga geçmedi mi? Hain diye yazıp öğretmedi mi? Kaç nesil onları hain bilerek büyümedi mi? Bilmeyen, tanımayan halimize; vah vah değil, eyvah demek gerekir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.