AB, Gürcistan’ı alır mı?

Şimdi hedef Kafkasya!

 

Dünyanın bütün bölgelerinde kaos ve huzursuzluk ateşlendi, kimi ülkeler telafisi imkânsız kaotik bir ortamın içine atıldı. Ortalığı bulandıranlar, kenardan kenardan izlenmeye koyuldular.

 

Geçtiğimiz günlerde AB, komşu ülke Gürcistan’a “Adaylık Statüsü” verdi. Bu karar Gürcistan’da büyük sevince neden oldu ve Gürcü halkı konvoylarla bu kararı kutladı.

 

AB gerçekten de Gürcistan’ı alır mı?

 

Avrupa Birliği’ne adaylık statüsü, bir kere kesin üyelik garantisi anlamına gelmiyor. Bu karar sadece Avrupa Birliği tarafından Gürcistan’ın başvurusunun kabul edildiğini ifade eder. Gürcistan’ın da bu birliğe üyelik için AB kriterlerini kabul ettiğini, bu doğrultuda çalışmalar yürütüp AB ile müzakereler yapacağı anlamına gelir. Bir ülkenin üyelik statüsü alabilmesi için AB kriterlerini yerine getirmesi ve 27 üye ülkenin onayını alması gerekiyor.

 

Bir de bu kararı direkt ifade edersek şayet meseleyi kısaca şöyle özetleyebiliriz. Bu Gürcistan’ın ABD ve AB'nin avuçlarında olması demek, bu Gürcistan’ın ağzına bir parmak bal çalmak demek, bu Gürcistan üzerinde bölgede kendilerine alan açmak demek! Ve her şeyden önce bu karar hem Rusya’ya hem Türkiye’ye hem de Türk Cumhuriyetlerine göz dağı vermek anlamına da geliyor.

 

İran ve Ermenistan ile sık sık yaşanan problemler ve her an bu ülkelerin istikrarsızlığı ateşleyebilecek olası yaklaşımından dolayı komşularıyla sorunsuz bir ilişki sürdüren Gürcistan, AB için elde tutulması gereken önemli bir ülke ve koz olarak görülüyor.

 

Özellikle ABD, hem bu ülkede hava üsleri kurmak ve hem Kafkasya’ya yerleşmek hem de Rusya ve Türkiye’yi kuşatmak istiyor. Gürcistan, Ermenistan’ın yerine ikame ediliyor aslında. Ermenistan çoktan gözden çıkarıldı...

 

En önemlisi de bu ülkeyi elde tutarak gaz ve diğer ekonomik değeri yüksek enerji ve yakıt transferlerinde kendi faydalarına yönelik kararlar aldırmak. Simbiyotik bir perspektifle alınan bu kararın arkası oldukça karanlık!

 

Türkiye gibi bir ülkeyi kapısında uzun yıllar süründüren AB aynı taktiği şimdi Gürcistan’a yapar mı? Kafkasya’nın göbeğinde bir AB ülkesi! Yanında şamaroğlanı Ermenistan. Ve İran! Türkiye’nin doğu kapısı böyle olursa ne olur? ABD ve AB için taktiksel bir jeopolitik bir denklem gibi görülüyor.

 

Türkiye ne yapmalı?

 

Bu anlamda açık ve net ifade edelim ki Zengezur Koridoru çok önemli ve bu coğrafya ne olursa olsun kontrol altında tutulmalı. Zengezur kesinlikle tavize kapalıdır. Sonu ne olursa olsun!

 

Türkiye’nin güneyi, batısı ve kuzeyi herkesin malumu.

 

Türk Devletleri Teşkilatı kısa zamanda dev adımlar attı ve atıyor. AB gibi geniş çerçevesi olan TDT, Türk devletlerinin dünyadaki prestiji anlamına geliyor artık. Bu büyüme ve genişleme birileri tarafından baltalanmak isteniyor. AB üyesi kimi büyük ülkelerin Orta Asya merakının depreşmesi hiç tesadüf değil!

 

Hasılı, Kafkasya yeni hadiselere gebe.

 

Zaman, kendi ağlarını örüyor ve ABD’nin bölgeye iştahı kabarıyor. Rusya da tedirgin. “Bir Yol Kuşak” projesinin mimarı Çin daha da tedirgin. Bu bölgelerdeki olası bir huzursuzluk 3. Dünya Savaşını başlatacaktır. Bölge derinden derinden kaynıyor. Açıkça söylenemeyenler, gizliden gizliye yürütülen ikili görüşme ve anlaşmalar, kimi ülkelerin basiretsizliği ve öngörüsüzlüğü birçok şeyi tetikliyor. Türkiye gibi bir devlet dururken Gürcistan’ın AB’ye alınmak istenmesi! Gerçi Türkiye’nin böyle bir isteği de tahammülü de yok artık.

 

Gürcistan kesinlikle kaybedilmemelidir. Bu ülkenin hem Rusya hem Türkiye hem de Türk Cumhuriyetleri için hayati önemi bulunmaktadır.

 

Ama…

 

Gürcistan, AB ve ABD için daha da büyük öneme sahiptir!