İsveç’in NATO üyeliği mi?

A -
A +

İsveç, NATO değil… NATO, İsveç değil!

 

Yıllardır diplomatik nezaketin çok ötesindeki pek çok karar ve tutumuyla Türk milletinin hafızasında menfi bir yere iliştirilmiş bir ülke olan İsveç şimdi NATO üyeliği için Türkiye’den onay bekliyor.

 

Her şeyden önce bu ısrarın tetikleyici tarafı da ABD. Avrupa ülkelerini kendi hegemonyasına alarak bütün kıtaya hükmetmek isteyen ABD, Türkiye’nin olası vetosuna mukabil bugüne kadar -sonradan asla yerine getirmeyeceği- masaya çeşitli argümanlar koydu.

 

Oysa artık bilinen bir hakikat var. O da ne Türk kamuoyunun ne de Türk liderliğinin bu ülkeye ve sözlerine itimadının kalmadığı gerçeğidir. Beyaz Saray, bu meseleyi çözmek ve İsveç’in NATO üyeliğinin kesinleşmesini istiyor lakin bu hiç kolay olmayacak. Nitekim iki ülke arasında o kadar çok sorun birikti ki!

 

Türkiye, Orta Doğu’daki sorunların ve özellikle İsrail-Gazze meselesinin çözümü konusunda ısrarcı ve gayet haklı olarak taviz vermeyecek gibi. Türkiye gerek ABD gerek AB’nin ikircikli yaklaşımlarını öyle not etti ki öyle derin okumalar yaptı ki öyle stratejik hamleler gerçekleştirdi ki ABD, ya artık eski defterleri bir bir kapatmak zorunda kalıp sil baştan bir müzakere dönemine girip Türkiye ile beyaz bir sayfa açmak durumunda kalacak ya da bambaşka bir yol izleyecek.  

 

AB, bir ülke istisna, kıtadaki ülkeleri bünyeye kabul ederken neden Müslüman ülkelere kapıları kapattığını açıklayamıyor zira bütün göstergeler AB’nin aslında bir Hristiyan kulübü olduğunu doğruluyor. İlginç olan şu ki AB üyesi ülkeler, aynı zamanda NATO üyesi! Tabii Türkiye hariç…

 

Ukrayna ve Moldova’nın üyelik müzakerelerinin başladığı bir kıtada Bosna Hersek’in başvurusunun reddedilmesinin ve Türkiye’nin uzun yıllar AB kapısında bekletilmesinin başka bir izahı var mı? Avrupa Birliği üye ülkelerinde bir İslamofobik yaklaşım olduğu tartışma götürmez bir gerçek.

 

Türkiye, uzun yıllar süren AB müzakerelerinden derin ve anlamlı okumalar yaptı ve oturduğu her masada bu tecrübe ile hareket ediyor. Brüksel, pek çok keskin adımı atarken Türkiye’nin en yakın dostu olan Macaristan’ın görüşlerine başvurmuyor bile! Ancak Budapeşte’nin her meseleye Ankara’ya yakın bir çizgiden baktığını söyleyelim.

 

NATO’nun da AB’nin de merkezi Brüksel! İlginç mi?

 

F-16, parasını ödeyip de alamadığımız F-35 uçakları meselesi hâlâ çözülmedi ve masada bekliyor. Türkiye’nin önünde artık çeşitli seçenekler var ve bu uçaklara muhtaç da değil, mecbur da!

 

Kaldı ki ABD’nin güney sınırımızdaki vekalet savaşları da Türkiye’nin ajandasında duruyor. Geçen hafta 12 askerimizi şehit verdik. Bu saldırılarda bölücü terör örgütü PKK’ya kimin cesaret ve teçhizat verdiği apaçık ortadadır.

 

Türkiye, bunca engel, çelme ve entrikalara rağmen bölgede yıldızlaşan bir ülke. Gerek Balkanlarda gerek Orta Asya’da ve gerekse Körfez ülkelerinde hinterlandını genişleterek dev atılımlar atıyor.

 

İsveç meselesi, Fuat Oktay’ın deyişiyle Türkiye’nin önceliği değildir! Türkiye’nin kendi önceliği vardır. Avrupa Birliği ve ABD şunu iyice bilmelidir ki Türkiye artık eski Türkiye değildir. Özellikle Türkiye, Balkanlarda, Asya’da, Orta Doğu’da ve Afrika’da kendi hikâyesini yazıyor. Birçok ülkenin gıpta ile baktığı bir ülke Türkiye. Türk liderliğinin bu ülke liderlerine lokomotif olduğunu belirtmekte fayda var.

 

Hasılı İsveç, oracıkta bekleyiversin!

 

Türkiye’nin İsveç’ten daha önemli öncelikleri vardır. Kendi küllerinden yeniden doğmuş güçlü ve büyük Türkiye’nin Avrupa ve ABD ile sıkıntılı bir mazisi vardır lakin atisi muğlaktır!

 

Ve o ati asla maziye benzemeyecektir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.