Liderler Avaza’da ne konuşacak?

Bugün Türkmenistan’da çok önemli bir zirve var.

 

Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan devlet başkanları Türkmenistan’ın Avaza şehrinde bir araya geliyor. Bu zirvede başta petrol, ulaşım, güvenlik, Türkmen gazının batıya ulaştırılması olmak üzere birçok konu başlığı var. 

 

Peki, Avaza neresi? Bu toplantı neden başkent Aşkabat yerine Avaza’da yapılıyor?

 

Hemen belirtelim ki Avaza, yapay bir şehir. 2007 yılında Hazar kıyısında turizm amaçlı bir şehir inşa etme fikrinin ete kemiğe bürünmüş resmi olan Avaza’ya Türkmenistan gerçekten de çok büyük bütçeler ayırıp, milyonlarca dolar harcamış. Denize sıfır inşa edilmiş modern bir şehir görünümündeki Avaza’da turistik tesisler, şehrin ortasında geçen ve denizden gelen su kanalları, yeşillendirme çalışmaları, geniş parklar, sahiller, hava limanı gibi özellikleriyle muhteşem bir turizm şehri. Avaza, sözcük olarak “Şarkı söyleyen dalgalar” anlamına geliyor. Şehre Avaza denmesinin nedeni de Hazar Denizi'nden gelen ahenkli dalgaların sesi… Türkmenbaşı şehrine sadece 12 km uzaklıktaki şehir, "Türkmenistan’ın Antalya’sı" olarak da biliniyor.

 

Türkmenistan, Rusya’dan sonra Asya’daki en büyük gaz rezervine sahip olan bir ülke ve bu gazı batıya arz etmede bazı sorunlar yaşıyor. Gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bu konuda Türkmenistan’a yakın ilgisini esirgemeyen iki lider. Şimdi her üç kardeş ülkenin özellikle ulaşım ve Türkmen gazı hususlarında önemli kararlar alması bekleniyor. 

 

Geçtiğimiz gün İTÜ’deki öğrenci buluşmasında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu, Avaza’daki buluşma için şunları söylemişti:

 

“Gelecek hafta çarşamba günü, Türkmenistan’ın Avaza şehrinde Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan üçlü liderler zirvesini gerçekleştireceğiz. 13’ünde, biz öncesinde dışişleri, enerji ve ulaştırma bakanları olarak da Avaza’da ayrı-ayrı bir araya geleceğiz ve bu zirvenin hazırlıklarını yapacağız. Çünkü biraz önce söyledim; her şey hızlı değişiyor, hemen hızlı kararlar almamız lazım bu fırsatları değerlendirmek için. Tabii Karabağ Zaferinin ardından da Türk dünyasının önüne yeni imkânlar çıktı. Türk dünyasının kendine olan güveninin de her geçen gün arttığını görüyoruz ve Türkiye’nin bu anlamda da güçlenmesi Türk kardeşlerimize de diğer Türk devletlerine de ayrıca bir güven veriyor ve Karabağ Zaferinden sonra 'bir şey olsa Türkiye bizim yanımızda olur' inancı, anlayışı her geçen gün güçleniyor..."

 

Kardeş ülke Türkmenistan, 5,5 milyon nüfusuyla Türk Cumhuriyetleri içinde nüfusu en az olan bir ülke konumunda. Bu elbette bir dezavantaj ülke için ve bu nedenle dışarıya olan göçü engelleyecek birçok çalışma yapılıyor. Türkiye’nin hizmet sektöründe de bu ülkeye yardım eli uzatması hem Türkiye için hem bu ülke için çok verimli olabilir.

 

Türkmenistan, zengin yer altı kaynaklarını ticari anlamda nakde yeterince çeviremeyen ülkelerden birisi. Bu anlamda Hazar geçişli ulaşım planlarının yeniden gözden geçirilmesi, yeni petrol borularının döşenmesi, bunun Azerbaycan ve Türkiye toprakları üzerinden geçirilmesi gibi konular bu zirvenin önemli konu başlıkları.

 

Türkiye ve Azerbaycan liderlerini “Ağabey” olarak gören Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov, çok genç bir lider ve ülkesinde hem demokratikleşme hem de dış dünyaya entegre olma konularında yeni adımlar atmaya hazır.

 

Hâsılı hızla değişen dünyada elimizde somut olarak bir “Türk Dünyası” gerçekliği kaldı. Türkiye, batıdaki ağabey olarak kardeş ülkelere karşı daima hakkı ve hakikati gözeten ve sarıp sarmalayan olmalıdır.

 

Öyle değil mi?