Türk Dünyası, KKTC’yi unutma!

Sesli Dinle
A -
A +
11 Kasım gelip çattı.
 
Bugün Özbekistan’ın Semerkand şehrinde Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi var. KKTC bu zirvede Türk Devletleri tarafından tanınacak mı yoksa bu beklentimiz bir başka bahara mı kalacak?
 
Yaklaşık bir yıldır çeşitli mecralarda kulisi yapıldı, konuşuldu, tartışıldı, ikna yolları arandı, bazı ülkelerle istişare edildi.
 
KKTC’nin tanınması TDT’nin kurumsal yapısı için çok önemli zira bu teşkilatın duruşu ve gelecek perspektifi hakkında dünyaya fikir verecek belki de. Türk Devletleri Teşkilatının aşması gereken ancak bir türlü aşamadığı çok ciddi sorunları bulunuyor.Bölge Hanefi-Maturidi mezhebine sahip olsa da Orta Doğu tandanslı radikal gruplar Orta Asya’da faaliyetlerini gün geçtikçe artırıyor.
 
Başta Fergana Vadisi olmak üzere Buhara, Semerkand ve Türkistan gibi manevi ruhu olan şehirleri hedef alan Selefî, Vehhabî destekli vakıflar, dernekler bu bölgelerde âdeta cirit atıyor.
 
Bu durum gelecekte çok ciddi sorunlara yol açacak bir potansiyele sahip.
 
Türkiye özelinden baktığımızda her şeyden önce bir insan kaynakları probleminin var olduğunu görüyoruz. İnsan kaynakları problemi çok ciddi bir sorun maalesef. İlgili ülkelerde ticari faaliyetlerde bulunan, devlet adına görev yapan, kurum ve kuruluşlar adına kararlar veren ve diplomatik ilişkileri düzenleyen insan kaynaklarının bu ülkelerle ilgili bilgi düzeyi çok yetersiz.
 
İlgili ülkelere yaptığımız ziyaretlerde bunu net olarak görüyoruz.
 
Öğrendiğimiz, duyduğumuz hadiselerden yaşadığımız utanç da cabası. Türk erkeklerinin ne yazık ki bu coğrafyalarda hiç de iyi bir şöhreti yok!
 
Çeşitli vesilelerle bölgeye giden kimi beyefendilerin vukuatlarını duyduğumuzda yüzümüz kızarıyor.
 
Genel olarak halk, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurumsal kimliği hakkında fikir sahibi değil ve bütün ülkelerde durum bu şekilde. Bu meseleye ilgi duyan eğitimli insanlar dışında Türk Dünyasında geniş halk kitlelerinin Türk Devletleri Teşkilatı hakkında bir bilgisi de ilgisi de yok!
 
Peki, ne yapılmalı?
 
Üniversite, televizyon, basın, sinema, dizi sektörü, edebiyat, spor alanlarında faaliyet yapılması gerek. Öğrenci değişimi programlarına ağırlık verilmeli. Edebiyat, coğrafya, tarih ortak ders kitapları, ilgili ülkelerde aynı yaş gruplarında aynı anda okutulmaya başlanmalı bir an evvel.
 
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Yine yazmak zorundayım. Ulaşım çok ama çok pahalı! Astana’ya gidiş geliş 32 bin lira! Bu fiyatla Paris’e, Londra’ya birkaç defa gidip gelirsiniz! Bu uçak tarifeleriyle Türk Devletleri Teşkilatı ülkeleri vizyon belgelerindeki hedeflerini yüz yıl sonra tutturabilirler belki!
 
Dil meselesi çok can sıkıcı! Azerbaycan hariç diğer Türk Cumhuriyetleriyle dil sorunumuz var. Türkistan’daki Türk-Kazak Üniversitesi 30 yıldır eğitim veriyor lakin Türkistan’da Türkiye Türkçesini konuşan adam bulamıyorsunuz!
 
Üniversitede Türkiye Türkçesiyle ders yapılmıyor/muş! Çok ciddi bir alfabe ve şive sorunumuz var. Kiril alfabesinin kimi ülkelerde hâlâ kullanılıyor olması nedeniyle dil sorununun çözümünde ilerleme sağlanamıyor. Latin alfabesine geçilse dahi her ülkenin dilinde farklı sesler var ve bu nedenle de alfabede birlik sağlanması zor görünüyor...
 
Hâsılı çözüm Türkiye Türkçesinde aranmalı! İstanbul Türkçesini esas alan ortak bir dil oluşturmak mümkün oysa. Ortaokul ve liselerde bu mecburi hâle getirilirse çok değil, 15 yıl sonra bu sorunları aşmak belki mümkün olur!
 
Çok sorun var, lakin ümitliyiz. Umarız Semerkand’dan hayırlı haberler alırız. KKTC tanınır ve Rumlara güzel bir sürpriz yaparız!
 
Buradan yine de güçlü bir ses verelim:Türk Dünyası KKTC’yi unutma!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.