Türk’ün dili tek sevgili!

A -
A +

İran sosyolojik anlamda kaynayan bir ülke.

 

İran demografisi homojen bir yapı değil. Ülke nüfusunun yarısına yakını Türk soylu topluluklardan oluşuyor. İran, Türk nüfusun sayısını verme noktasında da ketum bir görüntü içinde ve Güney Azerbaycan Türklerini ısrarla “Azeri” olarak tanımlıyor.

 

‘Azeri’ sözcüğü işlerine geliyor zira “Azeri” Pehlevicenin orta kolu olarak düşünülüyor. Yani onlara göre Azeri, Farisi kökenli bir topluluk ve asla Türk değil!

 

Azerbaycan Türkleri ise bu söylemi şiddetle reddediyor.

 

Güney Azerbaycan Türkleri kendilerini “Türk” olarak kabul ediyor nitekim tarihî ve sosyolojik gerçekler de bu hakikati onaylıyor. Ülke nüfusunun yarıya yakını başta Azerbaycan Türkleri olmak üzere, Türkmen, Kaçar, Kaşkay, Avşar, Kazak, Karapapak ve Halaç Türklerinden oluşuyor.  

 

İran’daki Türk topluluklarının çok farklı sıkıntıları var ve en başta da asimilasyon sorunları geliyor. İran’daki Türk soylu topluluklara karşı yürütülen asimilasyon çalışmaları yeni değil aslında. Bu baskılar rejim öncesindeki Şah Rıza Pehlevi dönemi dâhil, Pehlevi hanedanlığının önceki yıllarına kadar uzanıyor.

 

Azerbaycan Türkleri, uzun yıllar siyasi anlamda devlette temsilci bulundurup devlet erkinde yer almaları nedeniyle Türk topluluklarına nazaran daha iyi bir alan bulsalar da kendilerine ait okulları yok mesela!

 

İran’da Türkçe eğitim yapmak yasak!

 

Türkçenin yasak olduğu ülkede bahsi geçen topluluklar her türlü zorbalık ve engellemelere rağmen ısrarla kültür ve dilini korumaya devam ediyor.

 

Türklerin etnik unsur olarak bu ülkenin ana topluluklarından birisi olması, geçmişinde bu ülkeyi yöneten hanedanların da Türk olması dahi Mollaları yumuşatmıyor zira korkuları çok büyük! Bazen meydanları, bazen stadyumları, bazen edebî metinleri dolduran talepleri duymuyor, anlamıyor ve görmezden geliyorlar.  

 

En ilginç, en anlamsız ve en korkunç olanı nedir biliyor musunuz?

 

İran’da Ermenilerin okulları var ve bu okullarda ‘Ermenice” eğitim yapılıyor! Yani ülkede Farsça ve Ermenice dışında herhangi bir dille eğitim yapmak yasak! Ülke nüfusunun yarısını oluşturan Türkler kendi dillerinde “Türkçe” eğitim yapamıyorlar.  

 

Bu durum on yıllardır özellikle Azerbaycan Türklerinin haklı tepkisini çekiyor. Geçtiğimiz günlerde oynanan futbol müsabakasında karşı karşıya gelen ünlü Türk futbol takımları Şams Azar ile Traktör sahaya inince tribünlerde bu takımlardan ziyade Türkçe eğitim veren medreselerin kurulması yönünde tezahüratlar yapıldı. En bilindik ve en tanındık ortak tezahürat ise şuydu: "Türk dilinde medrese, olmalıdır herkese!"

 

Bu söylem, hiç kuşkusuz bir milletin önlenemez millî bilincinin uyanmasıdır ve bu saatten sonra geriye dönüşü de yoktur. İran’daki Türkler Türkçe eğitim veren okulların kurulmasını haykırıyor. Aslında dünyadaki bütün Türkler şu soruyu kendilerine sormalıdır: Ermenilere kendi dillerinde eğitim var da Türklere niye yok?..

 

Gerek Traktör gerekse de Şams Azar taraftarları aynı haklı noktada bu gerçeği haykırıyorlarsa bütün Türk milleti bu haklı haykırışa destek olmalıdır. Bu taraftarlar zaten duygularını bir de şöyle haykırıyorlar: “Bakü, Tebriz, Ankara/Biz hara, Farslar hara?

 

Güney Azerbaycan Türklerinin en büyük şairi Muhammed Hüseyin Şehriyar “Türk’ün Dili” adlı şiirinde bakınız ne diyor:

 

“Türk’ün dili tek sevgili, istekli dil olmaz
Özge dile qatsan, bu esil dil, esil olmaz

 

Öz şe’rini Farsa-Areba qatmasa şair
Şe’ri oxuyanlar, eşidənlər, kesil olmaz

 

Fars şairi çok sözlerini bizden aparmış
“Sabir” kimi bir süfreli şair, pexil olmaz”

 

.....

 

Kesil: Tembel

 

Pexil: Kıskanç

 

Aparmak: Almak, çalmak

 

Özge: El, yabancı

 

Süfre: Azık

 

Esil: Asil

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.