Yeniden ve daima Asya…
18 Kasım 2022 02:00 | Güncelleme :2 Ekim 2023 19:45
Türkiye, AB kapılarında çok zaman kaybetti.
Avrupa Birliği’ne (AB) girmek için senelerce hem içeride hem dışarıda çok ciddi mesai harcadı lakin bu gerçekleşmediği gibi asıl yüzünü dönmesi gereken bölgeler ihmal edildi, birçok fırsat kaybedildi.
Şimdi devlet aklı, kaybettiği zamanın telafisi için çok ciddi bir çalışma ve motivasyonla hareket ediyor. “Yeniden Asya Girişimi” adını taşıyan bu politika değişikliği, beraberinde birçok fırsatı da getirdi.
Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi bildirgesinin 22. ve 23. Maddeleri bu politikalarla ilişkin. Türkiye Cumhuriyeti’nin “Yeniden Asya Girişimi” adını verdiği politika Özbekistan’da da aksülamel bulmuş ki kardeş ülkenin “Semerkant Dayanışma Girişimi” hareketi de bu zirvede destek buldu.
Peki, “Yeniden Asya Girişimi” tam olarak neyi hedeflemektedir?
T.C. Dışişleri Bakanlığı Web Sayfasında bu politikanın hedefleri şu şekilde tarif edilmektedir:
“Yeniden Asya Girişimi’nin öncelikli hedefleri arasında Asya ile ticaretimizin dengeli bir yapıya kavuşturulması, ekonomik iş birliğinin ve karşılıklı yatırımların artırılması yer almaktadır. Katma değeri yüksek, ileri teknoloji içeren sektörler, turizm, finans ve savunma sanayii sektörleri, altyapı, ulaştırma, lojistik, yeşil enerji ve sürdürülebilir kalkınma projeleri girişim çerçevesinde hayata geçirilmesi öngörülen iş birliği alanlarıdır. Türkiye, Yeniden Asya Girişimi kapsamındaki coğrafyada 30 Büyükelçiliğe, 24 Başkonsolosluğa sahiptir. 10 ASEAN ülkesinin tümünde Büyükelçiliğimiz mevcuttur."
2019 yılında hayata geçirilen bu politika, kısa zamanda etkisini göstermiş başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere pek çok ülke ile olan ilişkilerde yeni alanlara kapılar aralanmıştır.
Türkiye, bu açılımla diğer kardeş ülkelere de ilham vermiş ve Özbekistan, “Semerkant Dayanışma Girişimi” teklifini getirmiştir.
Semerkant Dayanışma Girişimi’ni, MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli son TBMM grup toplantısında şöyle değerlendirdi:
“Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş uluslararası iş birliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan ortak güvenlik ve refah için Semerkant Dayanışma Girişimi müstesna bir karar ve açılımdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı'nın teklifiyle 2023'ün 'Türk medeniyetinin yükseliş yılı' ilan edilmesi bizim nezdimizde ve zirve nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir. Türk halklarının ortak tarihi, dili, kültürü, gelenekleri ve değerleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı'nın çok taraflı iş birliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı hem de Türk yüzyılı olacaktır."
Semerkant Dayanışma Girişimi, pek çok veçhesiyle bütün Türk dünyasının ortak paradigmasıdır. Semerkant, Türk milletinin manevi şehirlerinin başında geldiği için de anlamlıdır. Bağrında yatan müstesna şahsiyetlerin yanı sıra, Türk milletinin yeniden ayağa kalkacağı kadim vatan toprağıdır. Özbekistan’ın güçlü bir devlet geleneği var. Uzun zaman Sovyet işgalinde olsa da kısa zamanda genetik kodlarını arayıp bulmuş bütün ışıltısıyla şanlı mazisine sımsıkı sarılıp ayağa kalkmıştır. Hem Yeniden Asya Girişimi hem Semerkant Dayanışma Girişimi el ele, gönül gönüle güçlü bir dayanışma içinde diğer kardeş ülkelere de ilham olacaktır. Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Macaristan bakalım hangi teklifle gelecek? Hâsılı, bu hayırlı adımlar şanlı 'Türk Yüzyılı’nın habercisidir.
Bu adımlar, Balkanlardan Çin Seddi'ne kadar turkuaz mavisini yeniden egemen kılacak. İşte bu yüzden, yeniden ve daima Asya diyeceğiz.