Ormanlarımız…
Bu güzel vatanın ciğerleri alev alev yanıyor. Her bir ağaç, her bir yaprak, her bir dal yanarken yanında kuşları, sincapları, ceylanları, tavşanları, geyikleri… Cümle börtü böceği de yakıp kül ediyor!
Son günlerde, özellikle Bursa Harmancık’ta yaşanan orman yangını, hepimizin yüreğini dağladı. Yangını çıkaranın, bir dönem vatan için üniforma giymiş, ancak FETÖ iltisaklı olması nedeniyle ihraç edilmiş bir astsubay olduğunun ortaya çıkması, acımızı daha da derinleştirdi. “Amacım köyde kargaşa çıkarmaktı” demiş bu adi kundakçı.
Bu itiraf hiç gerçekçi değil! Bu kundakçı, uluslararası istihbarat örgütlerinin bir piyonu da olabilir. Bunu mutlaka devletimiz derinlemesine irdeliyordur. Ülkede eş zamanlı çıka/rı/l/an orman yangınlarının çok farklı veçheleri olabilir!
Ülkede çok ciddi bir insan kirlenmesi var.
Vatanından nefret eden, ülke yansın da içim soğusun diye umutlanan, dışarıdan gelecek bir kıvılcıma bakan yüz binlerce aşağılık, meczup vatan haini pusuda bekliyor maalesef! Yüce Allah bu şeref ve haysiyetten nasiplenmemiş vatan hainlerine fırsat vermesin…
İklim değişikliği, sıcaklıkların artması, rüzgârın şiddeti, insan ihmali ve bazen de kötü niyeti… Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğinin en sert yüzünü gören ülkelerden biri. 2025’in ilk yarısında, 1.351 orman yangını tespit edildi; 576’sı sadece 26 Haziran-3 Temmuz arasında meydana geldi ve sayı hızla artıyor…
Türkiye’de Orman Genel Müdürlüğü, yangınla mücadelede önemli adımlar atıyor. 27 yangın söndürme uçağı, 105 helikopter, 14 İHA ve 25 binden fazla personelle Avrupa’nın en hazırlıklı ülkelerinden biriyiz. İHA kullanımıyla dünyada ikinci sıradayız.
Ancak, yangınları söndürmek kadar, çıkmasını önlemek de çok önemli. Avustralya, yangın riskini azaltmak için kontrollü yakma tekniğini kullanıyor. Uzmanlar, düşük riskli dönemlerde ormanlarda kontrollü yangınlar çıkararak yanıcı maddeleri azaltıyor. Böylece büyük yangınların önüne geçiliyor. Türkiye’de de 2016’da Antalya Kumluca’da karşı ateş tekniğiyle bir yangın başarıyla söndürülmüştü. Ancak bu yöntem, uzmanlık ve dikkat gerektiriyor, aksi takdirde felakete yol açabilir.
Kanada, yangın izleme ve erken uyarı sistemlerinde lider. Uydu tabanlı izleme sistemleri, termal kameralar ve yapay zekâ destekli risk haritalarıyla yangınları daha başlamadan tespit edebiliyor. Türkiye’de de Antalya Orman Bölge Müdürlüğünün termal kameralar ve mobil uygulama tabanlı ihbar sistemleri, müdahale süresini kısaltıyor. İklime Dirençli Ormancılık Projesi, ormanları iklim değişikliğine karşı güçlendirmek için bu teknolojileri entegre ediyor.
Yangın sezonu öncesi AFAD, Orman Genel Müdürlüğü ve itfaiye iş birliğiyle ortak tatbikatlar yapılmalı. Brezilya, Amazon ormanlarını korumak için yerel toplulukları sürece dâhil ediyor. Orman köylerinde yaşayanlara yangın eğitimi veriliyor, geçim kaynakları ormanla uyumlu hâle getiriliyor. Türkiye’de de orman içi köylerde yangın eğitimleri yaygınlaştırılmalı, bu köylere işçi alımlarında öncelik tanınmalı. Böylece hem ormanlar korunur hem de yerel halkın ekonomisi güçlenir.
Yangına hassas bölgelerde organik madde azaltma, budama ve tampon bölgeler oluşturulmalı. Sert yapraklı ağaçlarla 50-100 metrelik şeritler, yangının yayılmasını yavaşlatabilir.
6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesi gereği, yanan alanların imara açılması yasak. Ancak, orman arazilerinin sermayeye açılması gibi tehditler sıkı denetlenmeli ve asla taviz verilmemelidir.
Yangın sonrası ağaçlandırma, ekosisteme uygun türlerle yapılmalı. Ormanlar, sadece ağaçlardan ibaret değil; bir ekosistem, bir yaşam kaynağı. Her bir yangın, sadece doğayı değil, ekonomiyi, sağlığı, geleceği yok ediyor.
Hasılı bu yangınlar sadece yeşil vatanı değil, geleceğimizi de tehdit ediyor…
Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...