Zelensky’nin drone'larla dansı!

A -
A +

Ukrayna, bütün enerjisini ve sermayesini Zelensky döneminde tüketti.

 

Barış müzakerelerinin başladığı bir dönemeçte yaptığı “Örümcek Ağı” saldırısı bütün diplomatik görüşmeleri âdeta boşa çıkardı! Bu saldırılara aslında “Örümcek Ağı” değil, köşeye sıkışınca tırmalayan “ikircikli kedi operasyonu” da denilebilir kanaatindeyim.  

 

Çırağan Sarayı’nda Ukrayna ve Rusya heyetleri barış arayışını sürdürürken, Ukrayna’nın ‘sorumsuz’ drone operasyonları, görüşmelerin hassas dengelerini sınadı ve meseleyi başa sardı...

 

Türkiye, tarafsız ara buluculuğunu güçlendirme çabasında diplomatik görüşmelerini sürdürürken, Rusya’nın bu operasyonlara verdiği tepki diplomasi masasını doğal olarak etkileyebilir!

 

Ukrayna’nın “Örümcek Ağı” operasyonu, 117 insansız hava aracıyla Rusya’nın beş bölgesindeki askerî hava üslerini hedef aldı. Murmansk’tan Sibirya’daki Belaya üssüne uzanan bu operasyon, Ukrayna’nın teknolojik kapasitesini ve stratejik kararlılığını göstermez zira bu oldukça titizlikle hazırlanmış drone operasyonu İsrail, İngiltere, Almanya ve hatta ABD’nin başının altından çıkmış gibi görünüyor!  Ukrayna makamları, 41 Rus uçağının hasar gördüğünü ve milyarlarca dolarlık kayıp yaşatıldığını bildirdi.

 

Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıları “terörist bir eylem” olarak nitelendirerek, Murmansk ve İrkutsk’ta bazı uçakların yandığını doğruladı, ancak kayıpların sınırlı olduğunu savundu. Bakanlık, diğer bölgelerde saldırıların püskürtüldüğünü ve bazı şüphelilerin gözaltına alındığını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, operasyonun müzakereleri sabote etme amacı taşıdığını öne sürerek, Ukrayna’yı “provokasyon” ile suçladı. Bakan Sergey Lavrov’un daha önceki açıklamaları, “sabotaj” girişimlerine karşı Rusya’nın barış sürecine kararlılıkla devam edeceğini vurguluyor.

 

Türkiye, çatışmanın başından beri ara buluculuk rolünü titizlikle sürdürüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğindeki görüşmeler, esir takasları gibi somut adımlarla ilerlerken, ateşkese yönelik bir memorandum da hedefleniyordu.

 

Bu karşılıklı çatışma, küresel bağlamda, enerji ve gıda güvenliğini etkilemeye devam ediyor. Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Koridoru’nu canlandırma girişimleri, küresel arz zincirleri için kritik. ABD’nin yeni yönetiminin ateşkese yönelik baskıları, garantör ülke modelini destekleyen bir dinamizm oluşturuyor. Rusya, kendi barış şartlarını paylaşmayı reddetse de müzakerelerde yazılı bir teklif sundu, ancak bu teklif Ukrayna tarafından “yetersiz” bulundu.

 

Drone teknolojisi, savaşın doğasını dönüştürüyor. Ukrayna’nın düşük maliyetli drone'larla stratejik hedeflere ulaşabilmesi(!) askerî dengeleri etkilerken, Rusya’nın aynı gece 472 drone ve yedi füzeyle Ukrayna’ya karşı saldırısı, karşılıklı çatışmanın tırmanma riskini artırıyor. Bu karşılıklı eylemler, diplomasinin kırılganlığını ortaya koyuyor.

 

Hasılı, Türkiye’nin, bölgesel ve küresel aktörler nezdinde saygınlığını artırdığı bir vasatta bu saldırıların gerçekleşmiş olması bazı güçlerin “diplomatik sabotajı” olarak da görülebilir nitekim Türkiye’nin dış politikada proaktif ve çok yönlü bir yaklaşım benimsemesi, uluslararası saygınlığını pekiştiriyor.

 

Bir NATO üyesi olarak Batı ile bağlarını korurken, Rusya, Çin ve diğer bölgesel güçlerle denge politikası yürütmesi, bağımsız ve pragmatik aktör imajını güçlendiriyor. Özellikle Afrika ve Orta Asya’daki diplomatik ve ekonomik açılımları, Türkiye’nin küresel etki alanını genişletiyor.

 

Ukrayna’nın bu son saldırısı yani Zelensky’nin “Drone'larla dansı” kendisine gerçekten de çok pahalıya mal olacak… Belki de sahneden bu dansla inecek!

 

 

 

 

 

Meryem Aybike Sinan'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.